Akıllı Binalarda Oturmak Akıllı Adam İşi mi?
Büyük şehir insanlarının çoğu zamanlarının neredeyse tamamını kapalı mekânlarda geçiriyor. Bunların önemli bir kısmı gökdelen, plaza veya alış-veriş merkezleri cinsinden yapılar.
Dışı giydirme cam cepheli, merkezi olarak ısıtılan, otomatik olarak aydınlatılan, kapıları elektronik olarak açılan kapatılan, içi uzaktan kumandalarla çalışan elektronik aletlerle dolu binalara akıllı bina da deniliyor.
Bu binaların pencereleri olduğunu görürsünüz ama camları açıp da odalarınızı havalandıramazsınız, çünkü binanız merkezi olarak havalandırılmakta, ısıtılmakta ve nemlendirilmektedir. Enerji tasarrufu için de bu havanın çok iyi korunması gerekmektedir.
Akıllı binalarda yaşamanın pek çok iyi tarafı olduğu gibi sağlığımızı etkileyen olumsuzlukları olduğu da giderek daha çok dikkat çekiyor. Çünkü bu tür kapalı mekânların havası bazen dışarıdaki havadan çok daha kirli olabiliyor. Dış hava kirliliğinden başka bir de ‘bina içi hava kirliliği’ var.
Son senelerde büyük şehirlerimizde sayıları her geçen gün artan gökdelenler, plazalar, oteller, iş merkezleri gibi kapalı binalara girdiğinde bir takım rahatsızlıklar hisseden insanların sayısı katlanıyor.
Meselâ, sizin de buralarda
- Boğazınız kuruyor mu?
- Başınız ağrıyor mu?
- Burnunuz tıkanıyor mu?
- Hâlsizlik, uyuşukluk veya sersemlik hissediyor musunuz?
- Gıcık şeklinde bir öksürük oluyor mu?
- Nefes alıp vermeniz sizi sıkıyor mu?
Bu belirtilerin en az biri bile ortaya çıkıyorsa, aman dikkat ‘Hasta Bina Sendromu’ adı verilen yeni bir hastalıkla, bir modern zaman hastalığı ile karşı karşıya olabilirsiniz!
Hasta bina sendromu
Bina Hastalığı, Toksik Büro Sendromu, Kapalı Bina Problemleri, Bina-içi Hava Kirliliği gibi birçok başka isimle de bilinen HBS özellikle yeni yapılmış ya da döşenmiş binalarda çalışan kişilerin bir sorunu olmakla birlikte, bu ortamlarda kısa süreli bulunanlarda bile görülebiliyor.
HBS, çalışanların verimini azalttığı için ekonomik bakımdan da çok önemli sonuçlar doğuruyor.
HBS teşhisi için, bu belirtileri gösteren kişilerde saman nezlesi, astım, farenjit gibi başka bir hastalığın olmaması ve şikâyetlerin tatil günlerinde ya da binadan uzaklaşıldığı zaman tamamen ortadan kalkması gerekiyor.
HBS’ NİN BELİRTİLERİ:
- Baş ağrısı
- Baş dönmesi
- Uyuşukluk, yorgunluk hissi
- Burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, hapşırma
- Boğazda yanma ve kuruluk hissi
- Gıcık şeklinde öksürük
- Gözlerde sulanma, kızarma, kaşınma
- Kas ağrıları
- Göğüste sıkışma hissi
- Cilt kuruluğu, ciltte kaşıntılar
- Burun kanaması
- Koku ve tat alma bozuklukları
- Konsantrasyon güçlüğü
Bu belirtilerin hepsinin bir kişide genellikle aynı anda görülmediğini hemen hatırlatalım!
Sebebi tam bilinmiyor
HBS’ nin ilk önceleri çalışma ortamının yarattığı strese bağlı olabileceği ileri sürülmüşse de, sonradan bu hastalığın stresle bir ilgisi olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bugün, HBS’ nin bina havasının kirliliğinden kaynaklandığı görüşü kabul görmektedir. Bu kirliliğin ortaya çıkmasında, bina havasını kirleten pek çok faktörün yanında, merkezi ısıtma ve nemlendirme sistemlerinin enerji tasarrufu sağlamak amacıyla havanın sadece yüzde 20’sinin değiştirilmesi esasına göre çalışması da rol oynamaktadır.
Klimaların iç ortam havasındaki negatif iyon yoğunluğunu azaltmalarının da HBS oluşumda önemli olduğu düşünülmektedir. Solunan havadaki negatif iyonların azalması, vücudumuzda serotonin salgılanmasına yol açarak baş ağrısı, migren krizleri, baş dönmesi, halsizlik, uyuşukluk, konsantrasyon azalması gibi belirtilere yol açabilmektedir.
Bina havasını neler kirletebilir?
Bina havasını kirleten sayısız kaynak ve madde var. İşte bunlardan bazıları:
- Plastik eşyalar, odaları ayıran bölmeler, sunta, duralit, fiberbord gibi malzemeler, boya, tutkal, yapıştırıcı, boya soyucu maddelerden kaynaklanan formaldehit ve uçucu organik bileşikler (VOC)
- Vinil halı ve temizleme sıvılarından kaynaklanan hidrokarbonlar
- Söndürülmüş flüoresan lambalarından saçılan PCB
- Kuru sistem fotokopilerden ve bilgisayar ekranlarından yayılan ozon
- Islak sistem fotokopilerden yayılan kokusuz hidrokarbonlar
- Böcek ilaçları, kozmetikler, diğer aerosollar
- Yemek pişirme amacıyla kullanılan aletlerden kaynaklanan azot oksitleri
- Bina içindeki bitkiler
- Sigara dumanındaki çeşitli kimyasal maddeler
- Bina içindeki araba garajlarından kaynaklanan karbon monoksit ve diğer kirleticiler
- Virüs, bakteri, küf, polenler gibi biyolojik kirleticiler
Kadınlar daha fazla etkileniyor
Araştırmalara göre, HBS kadınlarda ve sekreter, tezgâhtar gibi alt kademe çalışanlarda daha fazla, üst düzey yöneticilerde ise daha az görülüyor. Özellikle risk altında olanlar, tüm gün bilgisayar başında çalışan kişiler.
Bunun, ekranların çevresinde bir elektrostatik alan oluşması ve bu alanda daha fazla kirleticinin toplanmasına bağlı olduğu düşünülüyor. Çalışma masaları yakınlarında fotokopi, lazerli yazıcılar gibi ozon oluşumuna sebep olan aletlerin bulunmasının da belirtilerin fazlalığı ile ilgili olması kuvvetle muhtemel.
Bir de bina içinde bulunan insanların sayısı çok önemli. İnsan sayısı ne kadar fazla ise HBS görülme ihtimali de o kadar fazla oluyor.
HBS’ nin kadınlarda neden daha fazla görüldüğü konusunda kafa yoran uzmanlar, bunu kadınların erkeklere göre vücutları ile daha çok ilgili olmaları ve şikayetlerini daha çok bildirme eğiliminde olmaları ile açıklıyorlar.
Görülme sıklığı
Amerika’da yapılan bir araştırmada, gökdelenlerde çalışanların yüzde 20’sinin iş performanslarının etkilendiği, yüzde 10’unun ise yorgunluk, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, solunum güçlüğü, göz tahrişi gibi ciddi sorunlar yaşadıkları belirlendi.
Amerika’ da her dört binadan birinin Hasta Bina Sendromu’ na sebep olacak özelliklerde olduğu ileri sürülüyor.
Danimarka’da 3500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada da akıllı binalarda çalışanların yüzde 27’sinde göz, burun ya da boğaz tahrişi ve yüzde 36’sında ise baş ağrısı, yorgunluk, hâlsizlik gibi genel belirtiler olduğu saptandı.
Bunlar çok önemli
Görünen o ki merkezi olarak havalandırılan, nemlendirilen, ısıtılan dev alış-veriş merkezleri ve gökdelenlerden kaçış yok. Bunların sayısı özellikle büyük şehirlerimizde her gün artıyor. Buna paralel olarak önümüzdeki senelerde HBS’ nin artması da hiç şaşırtıcı olmayacak.
HBS’ yi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değilse de aşağıdaki tavsiyeler mutlaka işe yarayacaktır:
- Kirlilik kaynağının ortadan kaldırılması ya da modifiye edilmesi: Isıtma, havalandırma ve air-condition sistemlerinin rutin bakımlarının düzenli olarak yapılması, sigara içiminin yasaklanması.
- Merkezi olarak ısıtılan, havalandırılan binalarda, iç ortam havasının daha fazla oranda değiştirilmesi
- Havayı temizleyen aletlerden (air-cleaner) yararlanılması
- Bina içinde çalışan personelin eğitimi
- Bina içindekilerin zaman zaman temiz hava alabilecekleri ortamların oluşturulması