‘Akil İnsanlar’ ve Müsademe-i Efkar
Konya 15 gün içerisinde iki önemli olaya ev sahipliği yaptı. 30 Martta Konya Platformu nun organize ettiği Konya Küçük Millet Meclisi (KmMM) toplandı. KkMM’nin ilk toplantısı ile ilgili yazdığım yazı 17 yorum ve 900 e yakın ‘tık’ la Yeni Konya Gazetesindeki köşemde en ilgi gösterilen yazı oldu.
12 Mart Cumartesi günü ise Konya STK’ları ‘Akil İnsanlar’la buluştu. Akil insanlar onarlı gruplarla 2 kez söz hakkı verdiler STK temsilcilerine. KmMM’de moderatör Şanar YURDATAPAN’ın uyguladığı usul uygulansaydı bir o kadar kişi daha konuşabilirdi. Yine de genel itibariyle Konya kamuoyunun görüşleri ’akil insanlara’ aktarıldı. Notlar alındı, kayıtlar tutuldu. Ben bütün gayret ve çabama rağmen söz alamadım ama başkan Ahmet TAŞGETİREN’den mail adresini alarak şu görüşlerimi gönderdim:
’Bu gün çözüm sürecini konuştuğumuz terör tabii ki çözülmelidir. Ve çözüm sürecini destekliyorum. Ancak bu gün çözümünü konuştuğumuz terör bir sonuçtur, semptomdur. Asıl dikkat ve enerjini bu sorunu ortaya çıkaran yapının değiştirilmesi için sarf edilmelidir. Sadece terör sorununun değil , ülkenin tüm temel sorunlarının sebebi mevcut statükodur. Bu mevcut statüko tam da halkın , devletin ve hükümetin ciddi bir çözüm iradesi koyduğu bir zamanda derhal değiştirilmesi gerekmektedir. Bu gün bu bahar havası içerisinde bu statüko değiştirilmezse bahardan sonra yaz , yaz dan sonra kış gelecek ve statüko daha güçlü bir şekilde kendini gösterecektir.
Statükonun 2 si İstanbul , 3 ü Ankara da olmak üzere 5 temel direği vardır. Merkezleri bu iki ilimizde olmak üzere ülkenin her tarafında şubeleri de bulunmaktadır. Ticari ve Medya ayağı İstanbul , Bürokrasi (sivil-asker) , Siyaset ve STK ayağı da Ankara da bulunmaktadır. Gücünü , meşruiyetini ve enerjisini mevcut , anayasa , yasa , mevzuat ve teamüllerden almaktadır. Kısaca bu mevcut yapı(statüko) , herkesin eşit olduğu demokratik sistemde ‘diğerlerine göre biraz daha fazla eşit olan’ insan ve kurumlardan oluşmaktadır.
Bu bahar mevsiminde anayasa dan başlayarak tüm mevzuat ve uygulamalarda bir daha geri dönmeye imkan ve ihtimal bırakmayacak şekilde tüm ‘daha eşit’ kişi ve kurumlar halkla eşit hale getirilmelidir. Eğer bu mevcut statüko değiştirilemezse yarın farklı ya da aynı problemlerle yine karşımıza çıkacağı ve canımızı yakacağı unutulmamalıdır.’
Gerek KkMM gerekse ‘Akil İnsanlar’ la buluşmamızda zaman zaman konuşmaların hararetlendiği , seslerin yükseldiği zamanlar oldu. Bu son derece doğal. Çünkü müsademe-i efkardan barika-i hakikat tevellüt eder.(Fikirlerin çarpışmasından hakikat şimşeği ortaya çıkar) Özellikle bir araya çok sık gelmeyen insanları bir araya getiriyorsanız bu gibi yüksek sesli toplantılara alışmalısınız. 19 Ocak 2011 de yazdığım ‘AÇILIMLARIN KONTRAENDİKASYONU BUNLAR. BİRAZ DAHA SABIR‘ (http://www.cemilpasli.com/siyaset/acilimlarin-kontraendikasyonu-bunlar-biraz-daha-sabir ) başlıklı yazımda bu konuya işaret etmiştim.
Problemlerin kaynağı statükonun değiştirilmesi tabii ki çok kolay olmayacak. Onun her tarafa yayılmış temsilcileri sessiz sedasız her şeyin olup bitmesini beklemeyecek. Geçimini , kariyerini , her şeyini statükoya borçlu olan insanlar bu süreçlerde elbette boş durmayacak.
Ama önemli olan halkın inanç ve iradesi. Çünkü Hz. Adem’den bu tarafa halk gerçekten ve inanarak neyi istemişse o gerçekleşmiştir. Haydi ey milletim şimdi mevsim bahardır. Ha gayret. Sen kendi durumunu değiştirmezsen Allah’ta senin durumunu değiştirmeyecektir.(Bir topluluk kendisini değiştirmedikçe ALLAH onların durumunu değiştirmez.) Rad, 13/11 .