‘Âkil İnsanlar Heyeti’
Evvelâ, bendenizi ‘âkil İnsanlar Heyeti’ne dâhil etmeyenlere en samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Heyetteki bazı isimleri görünce ‘âkil sayılmadığım için’ Allah’a hamd ettim ve isimler arasındaki birkaç ‘âkil ve ‘âkile’ dostum için üzüldüm.
Daha öncede yazdığım gibi, açıklanan listedeki isimlerin çoğunluğu, kerameti kendinden menkul şeyhlere benziyorlar. Ne yazık ki bu âkil ve âkileler, özellikle medya tarafından tezgâhlanan ve belirli hususiyetleri olan kişiler… Şöyle ki:
1. Çoğunluğu Kürtçü ve PKK destekçisi.
2. Eski Marksist, yeni liberaller önemli bir grup oluşturuyor.
3. İslâmi çevrelerden alınanların çoğu PKK ile uzlaşma taraftarı.
4. Meslek kuruluşlarının ve sendikaların temsilcileri var.
5. Konu hakkın da hiçbir bilgisi ve ilgisi olmayan ‘vitrin süsü’ mahiyetinde sanatçı isimleri bulunuyor.
Bir de herhalde bunlar da bulunsun diyerek alınan ve gerçekte ‘âkil’ olduğuna inandığım dostlarım var.
Bu isimleri çoğunluğu tabandaki halkımız bakımından bir anlam ifade etmemektedir.
***
Türkiye’de ilk âkil adamlar gurubu, İngiliz Muhabirleri Cemiyeti’nin kurucusu Sait Molla’nın tavsiyesiyle 1919’da Damat Ferit paşa’nın Talimatıyla İstanbul’da kurulan ‘Heyet’i Nâsiha’idi. Heyetin vazifesi, İstanbul halkını İstanbul’un, işgalini alıştırmaktı.
Daha sonra, aynı yıl, Şehzade Abdürrahim efendi başkanlığında Anadolu’ya gönderilen Anadolu Heyet’i Nâsihası’ kuruldu. Bu heyet de Anadolu halkına işgali anlatmak ve benimsetmek için teşkil edilmiştir.
Son dönemde, ‘Âkil Adamları Komisyonu’ geçen yıl CHP lideri Kılıçdaroğlu tarafından teklif edildi. Lâkin her zamanki gibi Kılıçdaroğlu bunun görevini anlatmadı ve başka teklif de getirmedi.
***
‘Âkil İnsanları Heyeti’nin görevleri tamamlanmamıştır. Bu insanlar, Türkiye’nin 7 bölgesini gezerek ‘Görüşme Süreci’nin ne olduğunu vatandaşlarımıza anlatacaklar mıdır? Teröristbaşı, PKK, Kandil ve BDP ile devletin görüşmeleri arasında ‘arabuluculuk’ mu yapacaklardı? Yoksa ‘Yeni Anayasa’daki mutasavver Türkiye hakkında çıldırtıcı görüşlerini mi beyan buyuracaklardı?..
Benim bildiğim Başbakan, bu akıldânelerin bazılarının şu iddialarına sempatik bakamaz:
Türkiye’yi 29 özerk bölgeye ayırmak.
Türk Bayrağı yerine Türkiye ve devlet Bayrağı demek.
Yerel yönetimler hangi dili konuşanlarca kazanılmışsa o dili Resmi Dil yapmak.
Ülkeyi TÜRK- Kürt diye bölmek, vs.
Şimdi bu âkil insanlardan bazıları bu uçuk düşüncelerini etrafa anlatmaya kalkarsa,’görüşme süreci’, Başbakan ve AK Parti iktidarı yara almaz mı?
‘Âkil İnsanları Heyeti’,faydasından ziyade zarar getirmez mi?
Başbakan Erdoğan’ın her türlü istismara açık bu uygulamayı yeniden düşünmesini naçizane tavsiye ediyorum.