Akide Şekeri
Akile hanım gözlerini açtığında, tan vakti nazlı nazlı aydınlanmaya başlamış, güneş gülen yüzü ile bir kez daha yeni güne kavuşmuştu. Yatağından yavaşça doğrularak yüzünü yıkamaya gittiğinde, aynada yansıyan aksi ile konuşuyordu.
-Yeni bir güne daha kavuştuk, bir bayrama daha uyandık sana şükürler olsun ya Rabbim.
Bir süre aynaya yansıyan senelerin derin izlerini seyrettikten sonra, krem kutusundan aldığı nohut büyüklüğündeki nemlendirici kremini yüzüne sürmeye başladı
-Kırışıklıklara iyi geliyormuş, dedi ve sonra kendi kendine gülümsedi.
Dışarıdan gelen seslere doğru, odasında bulunan küçük pencereye yöneldi. Bahçede telaş içinde koşuşturan görevlileri gördü.
-Bugün bayram hazırlanmak lazım, diye düşünerek gardırobuna gitti.
Bir süre giysilerini seyrettikten sonra askıda duran kahverengi, üzeri krem küçük desenleri olan emprime elbisesini alarak hemen giyindi.
Aynanın karşısına geçip platin rengi saçlarını taradıktan sonra ense hizasında topladı. Çekmecesinde duran, kenarları sıraya inci dizili olan bir çift kemik saç tarağını alıp ensedeki topuzunun iki yanına takmıştı. Aynaya yansıyan yüzünde hüzün vardı ve gözpınarları akmak için sanki bir bahane arıyor gibiydi. Akile hanım için saç tarakları çok değerli idi. Rahmetli eşinin en son aldığı hediye olduğundan onun için ayrı bir önem taşıyordu.
Eşi ile görücü usulü küçük yaşta evlenmişler, evlendikten sonra ise birbirlerini çok sevmişlerdi. O zamanlar şimdi olduğu gibi küstüm yastıkları yoktu, bir yastıkta bazen mutlu bazen ise hüzünlü nice geceler geçirmiş, aynı yastığa baş koymuşlardı.
Bir zamanlar çok neşeli olan ve yüzünden gülümseme eksik olmayan Akile Hanıma eşi ‘’Akide Şekerim’’ derdi. Sevgi ve saygının hâkim olduğu yuvaları iki evlat ile taçlanmış, senelerin nasılda akıp geçtiğini anlamamışlardı.
Çocukların biri yurt dışında çalışmaya gitmiş sonra oraya yerleşmiş her sene yaz aylarında annesini görmek için gelirdi. Diğeri kutsal meslek olan öğretmenliği seçmiş, bulunduğu şehirden çok uzaklarda görev yapmakta idi. O da diğer kardeşi gibi yaz aylarında gelir annesini ziyaret eder daha sonra eşi ve çocukları ile tatile çıkardı.
Rahmetli eşi öldüğü zaman Akile hanımı iki evladı da yanlarına almak istemiş ancak Akile Hanım onların yanına gitmek istememişti. Rahmetli eşinin mezarına her hafta ziyarete gider onunla eskiden olduğu gibi dertleşirdi. Gözlerinin önünden yıllar filim şeridi gibi geçerken bir anda gözpınarları serbest kalmış, gözlerinden sessiz yaşlar boşalmaya başlamıştı.
-Bu bayram gelemezler ki, hepsinin işi gücü var, bu sıcakta onlar tatile gitmiştir, diye fısıldadı kendi kendine.
Sonrasında hıçkırıklarına engel olamamıştı. Yüzündeki kırışıklıklar, gözyaşlarına yol olmuş, damlalar çenesinden aşağıya düşüyordu.
Hepsini çok özlemişti.
Derin bir nefes alarak elinin tersi ile gözyaşlarını sildiğinde kendisini toparlamaya çalışıyordu.
-Hadi bakalım çıkıp arkadaşlarımla bayramlaşma zamanı diyerek odasından ayrılmıştı.
Salona indiğinde arkadaşlarının toplanmaya başladığını, gelenlerin bayramlaşarak kahvaltı masalarına geçtiğini görmüştü. İçinden hiç kahvaltı yapmak gelmiyordu, arkadaşları ile bayramlaştıktan sonra kendisini bahçeye atmıştı.
Bahçede birçok yetişkin ağaç, ağaçların altında masa ve sandalyeler, tek kişilik koltuklar vardı. Hemen kendine gölgede bulunan bir koltuk seçmiş oraya oturmuştu. Akile Hanımın yokluğunu fark eden bir görevli arkasından gelmiş onu teselli etmeye çalışıyor bir yandan da ağlamamasını söylüyordu.
- Bak burada yalnız değilsiniz, bizler varız, arkadaşlarınız var hem bugün bayram lütfen ağlama Akile teyzecim, diyor bir yandan da gözyaşlarını siliyordu.
Derin bir sessizliğin arkasından derin bir nefes almış kendine gelmişti. Biraz ileriden gelen bir ses ile irkildi birden.
-Akide Şekerimizzzzz birkaç ses birbirine karışıyordu, dönüp baktığında evlatları ve torunları karşısındaydı.
-Allah’ım şükürler olsun sana.
Olduğu yerden fırlamış sevinç ve mutluluk içinde bir bayram sabahına merhaba demişti Akile Hanım.
Artık ağlamıyordu.
Ramazan Bayramına sayılı günler kala, bir çok evde Bayrama erişmenin telaşı hüküm sürmekte.
Hemen hepimiz evlerinin temizliği konusunda en ince detayları gözden geçirirken, gelecek olan misafirlere ikram edecekleri yiyecek listesini çoktan belirledi.
Bazılarımız, bu sene de Ramazan Bayramına erişmenin mutluluğu ve sevinci ile hep birlikte bayram kahvaltılarımızı yapacağız. İlerleyen saatlerde büyüklerimizi ziyarete gidecek, ellerini öpecek, bayram bahanesi ile uzak kaldığımız dost ve akrabalarımızla görüşerek özlem gidereceğiz.
Bazılarımız ise; yoğun iş temposuna Bayram tatili bahanesi ile ara vererek, tatil yapabilmek için oluşan fırsatı değerlendireceğiz. Birkaç günlüğüne işlerden, bulunduğumuz yerden ayrılıp dinlenmek isteyeceğimiz.
Bu vesile ile bende yazımı okuyan herkesin bayramını şimdiden kutlar, huzur ve sağlıklı nice bayramlara erişmeyi temenni ederim.
Bizler çok şükür ki eş, dost ve akraba ziyaretleri ile yakınlarımızı mutlu edeceğiz. Hayatta kimsesi kalmamış ya da huzur evlerinde yol gözleyen büyüklerimizin umutlu bekleyişlerine, sevinçlerine ortak olmak istemez misiniz?
Sevinç içindeki bakışları görebilmek, ailesi olmayan ve aile sıcaklığını tadamayan kimsesiz çocukları sevindirmek dünyalara bedel olmalı.
Uzanan minik elleri sevindirmenin vereceği huzur, kırışmış bir tene tebessüm olmamız dileklerim ile.
Barış, huzur, sağlık dolu nice Bayramlar.
Sevgi ile kalın.
Kaynak:
http://www.sozcuege.com/yazarlar/ayse-manav/akide-sekeri/73/
http://www.oncevatan.com.tr/akide-sekeri-makale,29919.html