Akdeniz Diyeti Diyabeti de Önlüyor
Yeni bir araştırma, sızma zeytinyağı ve kabuklu kuru yemiş ağırlıklı Akdeniz diyetinin sadece kalp hastalıklarını değil diyabet riskini de azalttığını ortaya koydu.Annals of Internal Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, şeker hastalığı olmayan, yaşları 55-80 arasında değişen ve kalp hastalıkları için en az üç risk faktörüne sahip (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara, obezite veya ailede kalp hastalığı) 3 bin 541 kişi üzerinde gerçekleştirildi (1).
Katılımcılar rastgele üç gruba ayrılarak birinci gruptakilere “sızma zeytinyağı eklenen Akdeniz diyeti”, ikinci gruptakilere “sert kabuklu kuruyemiş (badem, ceviz, fındık) eklenen Akdeniz diyeti” ve üçüncü gruptakilere “düşük yağlı diyet” uygulandı.
Akdeniz diyeti sebze, meyve, tam tahıl, balık ile sızma zeytinyağı veya kuru yemişlerden oluşuyor.
Fiziksel aktivitelerini artırma veya kilo verme ile ilgili bir talimat verilmeyen deneklere her sene ne yedikleri sorularak diyete uyup uymadıkları ve bazılarına kan ve idrar tahlili yapılarak zeytinyağı ve kuruyemiş yiyip yemedikleri kontrol edildi.
Bunlar 2003-2010 arasında dört sene süreyle takip edildi ve ilk grupta 80, ikinci grupta 92 ve üçüncü grupta ise 101 kişide diyabet geliştiği belirlendi.
Diyabet riskini etkileyebilecek diğer faktörler dışlandıktan sonra diyabet riskinin Akdeniz diyeti grubunda kontrol grubuna göre “yüzde 30”, sızma zeytinyağı grubundakilerde kontrol grubuna göre “yüzde 40”, kuruyemiş grubundakilerde ise “yüzde 18” daha az olduğu belirlendi.
Bu çalışma esasında Akdeniz diyetinin kalp hastalıkları üzerine etkisini belirlemek için düzenlenmişti, sonuçları daha önce yayınlanmıştı ve ben de bu araştırmayı size “Akdeniz diyeti kolesterol ilaçlarından daha faydalı” başlıklı makalemle duyurmuştum (2, 3).
Kısa adı PREDIMED olan araştırmanın başı Ramon Estruch “Biz diyetin ilaçtan daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Akdeniz diyetinin hiçbir yan etkisi de yoktur.” sözleriyle özetlemişti.
Bu çalışma bittikten sonra elde edilen veriler Akdeniz diyetinin diyabet riskini de etkileyip etkilemediğini belirlemek için tekrar değerlendirildi.
Hastalıkları önlemenin yolu ilaç olamaz
Bu araştırma da hastalıkları önlemenin temel yolunun ilaçlar değil hayat tarzı olduğunu bir daha gözler önüne seriyor.
Akdeniz diyetinin daha önce böbrek hastalıkları, hafıza kaybı, metabolik sendrom, karaciğer yağlanması, ensülin direnci ve kalp fonksiyonları üzerine faydalı etkileri olduğu bildirilmişti.
Akdeniz diyetinin vitamin, mineral ve fitokimyasallardan zengin olması dolayısıyla faydalı olduğu düşünülüyor.
Akdeniz diyetinin “sağlıklı” olması yanında “lezzetli” olması da üstünlüklerinden biri; insanlar diyete kolay uyum sağlıyor ve uzun süre uygulayabiliyorlar.
Sağlıklı gıdalarla doğru beslenmek, yeterince hareketli olmak, sigara-alkol kullanmamak bile kalp-damar hastalıklarını ve bunların komplikasyonlarını hem de başta kanserler, obezite, diyabet olmak üzere birçok hastalığı önlemek için tüm tedavilerden daha etkilidir ve üstelik ilaçlar gibi yan etkisi de yoktur.
Gelelim neticeye
Kilo vermeden, egzersiz yapmadan sadece Akdeniz diyetiyle bile hem kalp hastalıklarından hem diyabetten ve hem de başka pek çok hastalıktan korunmak mümkün iken “onlarca yan etkisi olan ilaçların ömür boyu abonesi olmak” ne kadar akıl kârı olabilir?
İlaç endüstri tarafından yaptırılan tek bir çalışmaya sığınarak sağlıklı insanlara bile kolesterol hapı tavsiye eden “statin meftunlarını” takdirinize bırakıyorum.
Karar sizin.
KAYNAKLAR
1. http://annals.org/article.aspx?articleid=1811025
2. http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa1200303?query=featured_home#t=article