Ajan ve Davranışlarda Beyin Kontrolü
Bakın! 80'li yıllarda nükleer silâhlara karşı protesto eylemlerinde bulunan Greenham Genel Kadınları'na yapılan ve çok iyi bilinen uygulama var. Bunların, barış protestoları esnasında, mikrodalga ışımayla, yanıkları, şiddetli baş ağrılarını, göz hasarlarını, geçici felçleri ve kanseri de içeren çeşitli saldırı emarelerine maruz kaldıkları belgelenmiştir. Bunların bir çoğu saldırılar sebebiyle ölmüştür.
Halkın büyük çoğunluğu davranış kontrolü gayesiyle, kendilerine karşı bu silahların kullanıldığından haberdar değildir. Uzaktan Beyin Kontrolü Silahları çok çeşitlidir.
Ülkeyi yönetenler ve İstihbarat Ajanları bu gerçeği iyi bilmektedirler ve bu sebeple de, bu bilgiyi toplumun gözünden uzak tutmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar.
İstihbarat Ajanları bu gerçeği açıklamak isteyen kişilerin de itibarını yok etmek için çaba sarf etmektedirler. Yıllardır askeri ve polis istihbaratı, Uzaktan Beyin Kontrolü silahlarının varlığını inkar etmek için halka yalan söylediler.
ABD. Ordusu'nun Körfez Savaşı sırasında toplu halde Irak taburlarına karşı, Uzaktan Mikrodalga Beyin Kontrolü Silâhlarını kullandığı, medya (Discovery Kanalı) tarafından topluma açıklandı. Daha da önemlisi son günlerde Channel 4 televizyonunda yayınlanan
(Büyük Birader'in...... Sevgisi İçin) isimli belgeselde, İngiltere istihbarat ajanlarının toplumun bir bölümünü bu silâhlarla hedef aldığı gerçeği gösterildi.
İstihbarat ajanları bu öldürücü olmayan silâhların varlığını artık inkar edememelerine rağmen, hâlâ bu silâhların, sürekli olarak ve artarak toplum üzerinde, Uzaktan Beyin Kontrolü Deneyi"nin Davranış Manipülasyon ve Suikast için kullanıldığını inkâr etmeye devam edeceklerdir.
Yalnızca toplumun büyük çoğunluğu sonunda bu gerçeği gördüğü zaman, bu askerî ve polis istihbarat hiyerarşisinin otoriteci ve vahşi zihniyetinin, toplumumuzu gizli olarak idaresi altına almasını önleyebilecek miyiz?
Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhlarının varlığı ile ilgili gerçek aydınlığa çıktığı zaman, bunların bizim masum toplumumuza karşı kullanılmasını ilgilendiren gerçek de ortaya çıkacaktır. Bu yalnızca bir zaman meselesidir.
Birçok bilim adamı, Prenses Diana suikastının sadece, İngiliz ve Fransız istihbarat işbirliği ile yürütüldüğünü değil, fakat başarıya ulaşmak için ve başarı süresince, Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhlarının sinsice yaygın olarak kullanıldığı konusunda ikna olmuştur.
Waco: Büyük Yalan Devam Ediyor video belgeselinde, 130 erkek, kadın ve çocuğun sistematik olarak F.B.I. / B.A.T.F. ortak operasyonuyla katledildikleri zaman, Waco Teksaitak, Davidien Tarikatı katliamında kullanılan üç ayaklık Uzaktan Beyin Kontrolü
Silahlarını göstermektedir. Bu gerçeklerin delili Özgürlük Projesi/Project Freedom websitesinde sunulmaktadır.
Bu teknolojiyi kendi halkına rahatlıkla kullanan ABD ve İngiliz devlet yetkilileri, sömürmek istedikleri diğer ülkelerde benzerini yapmıyor mu? ABD’nin dünya hakimiyet doktrininde kilit ülkeler; Ortadoğu’da Türkiye, Asya’da Pakistan, Afrika’da Kongo, Amerika’da Panama, Doğu Asya’da Güney Kore’dir. Bu ülke yöneticilerinin; zihinsel şekillendirme uygulamasından geçtiklerini göz ardı etmemek gerekir.
Türkiye’nin siyasetçilerin, akademisyenlerin, gazetecilerin halka yönelik konuşmalarına dikkat ediniz! Ve çevrenizde ülkeyle ilgili ahkam kesenlere bakınız! Onlar belki de çok yakınınızdadır.
Unutmayalım:
Gerçek üç safhadan gider:
Birincisi onunla alay edilir.
Sonra ona karşı şiddetle direnilir.
Sonunda o kendisini aşikar olarak belli eder.
Günün Sözü: Amacın ne ise ona odaklan, şansa bırakma