Ajan Akademisyen ve Yazarlar
Türkiye'nin birlik ve beraberliğini isteyen,
Türkiye'nin tarihini, kültür ve medeniyet birliğini savunan,
Türkiye'nin ortak milli ve manevi değerler bütünlüğünü savunan,
Türkiye'nin bölgesinde barış huzur ve güven içinde yaşayan bir toplum ve devlet modeli olarak örnek olmasını isteyen yurtseverler vatanseverler bir yolla suçlanmak isteniyor.
Yani Türk suçlanıyor, Duyarlı ahlaklı insan suçlanıyor. Kim adına, neden?
Kim, neden, nasıl, hangi yolarla suçluyor?
Gazete köşe yazarlarını okuyunca, TV ekranlarında akademisyenleri gördükçe, hangi ülkenin ajanı sorusu akla geliyor. Pişkinlikle, sırıtarak konuşuyorlar. Ahlaksızca yazıyorlar.
CIA'nın, Amerika'daki her üniversitede anlaşmalı öğretim üyeleri vardır. Bunlar, ulaşılması gereken kişiyle önce dostluk kurarlar. Bazı konularda yardım ederler. Amerika'daki üniversitelerde araştırma yapabilmek için, NIH (Amerikan Sağlık Teşkilatı) gibi kurumlardan
grantler (araştırma parası) alınması gerekir; oysa bilim insanları üniversitelerde kalıcı pozisyon bulamazlar. CIA; bu bilim insanlarının grant almasına ve kalıcı pozisyon bulmasına yardımcı olur. Bu yolla kazanamadığı bazı kişileri ise tehdit ve şantajla elde etmeye çalışır.
Bu konuda Dr. Harvey Weinsteinnin yazdığı Piyatr ve CIA isimli kitap, bu kişilerin CIA'ya nasıl devşirildiklerini ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Ayrıca John Marks, ünlü Mançurya Adayını Arayış isimli kitabında bilim adamlarının hangi yemlerle tavlandıklarını detaylı
anlatmaktadır.
Bilim insanlarına garantili, kalıcı pozisyon ve grant (araştırma fonu) parası verilir. Ayrıca CIA ile ilgili yaptıkları işlerden de özel uzmanlık ücreti alırlar. CIA ile birlikte çalışan bir bilim insanının kolay kolay sırtı yere gelmez. Yani biraz daha fazla refah ve güven için bu bilim adamları tavlanır; çok kritik işlerde çalışanlar ise daha sıkı kontrol edilmek için skandala yol açarak bilgi veya şantaj olguları karşılığında veya durumlarla sürekli tehdit altında tutulurlar.
Bu bilim insanları, yazarlar, gazeteciler her zaman CIA'ya çalıştıklarını bilmezler.
Devletin güvenliği ile ilgili bir iş için çalıştıklarını sanırlar.
Bilim insanları, CIA tarafından korundukları için haketmedikleri yere gelen pek çok yeteneksiz kişiye şahit olmuşlardır. CIA ile işbirliği yapan birisi, gerektiğinde yalan söylemek, yalan yayın yapmak, bildiklerini açıklamamak veya mesleki yemini bozmak zorundadır.
CIA'nın gözü beyinlerde.
ABD'de yayınlanan ve CIA'nın kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmakla ünlü Covert Action ve Unclassified gibi saygın dergilere atıfta bulunarak cevaplandırıyor bu soruları. Üç bucuk yıldır ABD'de Wisconsin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünde çalışan Farmakolog eroin bağımlığı ve ticareti, kara bilim, gizli hükümetler, gizli projeler, bilimkurgu ve uzay konusunda da araştırmalar yapıyor.
Ona göre bu işlerin temelinde insanların beyinlerini fethetme ve yönlendirme hedefi yatıyor. Bu işler CIA başta olmak üzere bilumum gizli servis tarafından kotarılıyor.
1978 yılında Walter Boward adındaki Arizonalı gazeteci yazar, Operation Mind Control (Zihin Kontrol Harekatı) adında yayınladığı kitabında; "CIA tarafından uyuşturucu ilaçlarla yapılan deneyler ABD hükümetinin uyguladığı çok gizli zihin kontrol projesinin yalnızca bir kısmıdır. Bu deneyler binlerce kişi üzerinde 35 yıl devam etmiştir. Bu araştırmalar; hipnoz tekniği, narkotik-hipnoz, elektronik olarak beyinin uyarılması, ultrasonik, mikrodalgalar, alçak ses frekanslarıyla davranışların etkilenmesi ve davranış değişiklikleri terapisidir.
CIA polojik silah stoklarını, psişik silahların değişik tiplerini geliştirmeyi başararak artırmıştır. Şimdi bu kabiliyetleriyle yeni tip bir savaşa girişmesi mümkündür. Bu savaşın görünmez muharebe sahası, insan zihinleridir...
NSA, yani Ulusal Güvenlik Ajansı, ABD'de iletişim istihbaratından sorumlu kurum. Yabancı ülkelerin iletişimlerini, yani telefonlarını, e-postalarını izleyerek, bilgi topluyor. Ayrıca ABD hükümetinin iletişimi yabancı teşkilat sızmalarından korumak da NSA'nın görevleri arasındadır.
CIA ile görüşmeler, gelir dağılımının çok bozulduğu, toplumsal dengelerin karmaşaya sürüklendiği, ulus çıkarlarının emperyalizmin çıkarları ile çatıştığı dönemlerde artar.
Ajan akademisyenler, ajan siyasetçiler, ajan gazeteciler, ajan bürokratlar, ajan iş adamı ve ajan yargı mensupları, Türkiye'nin yüzyıllık temel sorunudur.
İşbirlikçilik; servet kazanmanın, iktidarın, şöhretin anahtarıdır.
Bu sorun ve çözümü nedir? Yapılması gereken yapılacaktır.
Günün Sözü: Mikropları ve virüsleri, tanı, anla, bil ve gereğini yap