Ailede ve Okulda Demokrasi
Demokrasi, demokratikleşme gibi kavramlar toplumun siyasal gündeminde sürekli yer almaktadır. Ancak, demokrasi kavramının toplumsal temelleri iyi analiz edilmeden, gerekli önlemler alınmadan, bu konuda pek bir gelişme sağlanamaz.
Demokrasi, aileden başlayıp, okulda, iş yaşamında, sendikalarda, sivil toplum örgütlerinde özellikle demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olarak nitelenen siyasal partilerde hayat bulması gereken bir kavram olmakla birlikte, bu makalede sadece ailede ve okulda demokrasi kavramları değerlendirilecektir.
Ailede Demokrasi: Aile yapılarımızın demokratik olmadığı hepimiz tarafından bilinmektedir. Demokratik aile hayatının kurulabilmesi öncelikle eşler arasında eğitimsel, kültürel eşitlik gerektirir. Kadınlarımızın çoğunun eğitim düzeyinin yetersiz olduğu, okuma yazma oranın erkeklere oranla kadınlardan daha düşük olduğu istatistiklere yansımaktadır. Eğitim eksikliği, aynı zamanda kadınların ekonomik bakımdan erkeklerden geri kalmalarına neden olmaktadır. Böyle bir durumda, finansal gücü elinde bulunduran erkeklerin ailede daha fazla söz sahibi olması ve erkeklerin kararları tek başlarına almaları kaçınılmaz bir sonuçtur.
Tarihin en eski toplumlarından biri olmamamız nedeniyle, yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan aile gelenekleri vardır. Toplumumuz, sosyolojik açıdan erkek egemen bir aile yapısına sahiptir. Bu sosyolojik anlayışta, erkek o kadar önemlidir ki; bazı yörelerde olduğu gibi erkekler yemek yemeden, kadınlar yemek yemez, kadınlar erkeklerin önünde yürümez. Daha ilginci, yaşı 75-80’e gelmiş doğu bölgelerimizdeki birçok kadın hala erkek sesi duyduğu zaman ayağa kalkmakta ve kendine çekidüzen vermektedir. Erkeklere saygının bu kadar fazla olduğu dünyada başka hiçbir toplum yoktur.
Kadınlarımızın saygısına uygun olarak, onlara karşı demokratik tutum ve davranışlar içersinde olmamız bir ahlaki yükümlülük olmakla birlikte, bu husus demokrasinin aile yaşamında başlamasını olumsuz yönde etkilemektedir. Anlatılan tarzda ailelerde yetişmiş çocukların gelecekte demokratik aile yapısı kurmaları, demokratik ailelerden yetişmiş çocuklara oranla daha güçtür.
Kısaca, demokrasi açısından mikro bir birim olan aile yapıları, ekonomik ve sosyolojik özelliklerimiz nedeniyle demokrasi kültürünün ailede başlamasını olumsuz yönde etkilemektedir.
Okulda Demokrasi:Son yıllarda bazı gelişmeler olmakla birlikte, okulda demokrasi uygulaması olarak sınıf başkanı seçimi, yatılı okullarda yemek listesinin yapılması gibi hususlar vardır. Ders programları öğrencilerin tercihine göre düzenlenmiyor. Eğitim, öğretim saatleri öğrenciler tarafından belirlenmiyor. Öğrenci ders almak istediği öğretmeni seçemiyor. Yani, yönetenlerin verdiği her kararda etkilenen öğrenciler, okul hayatının pasif unsuru olarak görülmektedir. Sonuç olarak, öğrencilerin okullarda karar mekanizmalarına katılamamaları demokrasi açısından negatif etkiler meydana getirmektedir.
Üniversitelerde durum daha da ilginç. Değişik akademik ünvanlara sahip akademisyenlerin oylarıyla rektörü seçmesine siyasal sistem izin vermemektedir. Siyasal iktidarlarca, seçilmek zaman zaman iyi bir sıfat olarak övülse veya kullanılsa da,-hatta zaman zaman atanmışlar küçümsenir- konu üniversite rektör seçimlerine gelince, siyasal iktidarlarda çifte standart uygulamaktadır. Birçok üniversite rektörlük seçiminde üç adayda en az oy alanın Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanması uygulaması 21.yüzyıl demokrasi anlayışımızı ortaya koymaktadır. Üniversitelerde en çok oy alan adayın rektör olmasını içine sindiremeyen bir demokrasi anlayışı Türkiye vizyonuna yakışmamaktadır.
erkeklere saygının fazla olduğu yerelr doğu ev gdoğu belki içanadaolu bölgeleridir. Batıda kadın egemendir. Bunun nedeni eğitimden ziyade geleneksel, kültürel farklılık olamlı.Batıdaki köylü kadının doğudaki köylü kadından daha çok evde söz sahibidir.
Haziran 25th, 2010 at 12:40Ayşe hanım,doğu ile batı arasında kültürel farkılıklar olduğu doğrudur.Ancak, eğitim düzeyinin insan kişiliği, karakteri, kimliği üzerinde etkisi yadsınamaz. Eğer, eğitim koşullarının aynı olduğunu varsayarsak kültürel farklılıkla olayı izah edebiliriz. Diğer taraftan doğu ile batı arasındaki eğitim farkını dikkate alırsak olayı kültürel farklılıklarla izah edemeyiz. Eğitim bireylere değişim olanağı verir.
Haziran 25th, 2010 at 16:49