Ahmet Türk Neden Bu Günlerde Daha Müslümanca(!)
Genellikle kişiler üzerine kurgulanmış olay ve olgu çözümlemesinden kaçınırım. Ancak bu konu biraz farklı. Zira dünkü Dünya Barış Günü kapsamındaki konuşmalarında sn. Ahmet Türk'ün daha düne kadar ağzından din diyanet çıkmazken, kozmoza endeksli bu kişi, birden molla kesildi. Bayram değil seyran değil Ahmet Türk dinimizi neden öptü diyeceğim ama konuşma metinlerinin arasına "Ramazan" sıkıştırmasını yaparak bayramla konuyu ilişkilendirmiş olmaya çalıştı.
Peki bu kadar şirin görünmek niye ve kimeee. Tabi ki adres belli. Kendisinin kızıl tonajı iktidardaki partinin soft pastel yeşil rengini kucaklamak istiyor. İletişim dilidir, gereği yapılmakta.
Pek tabi ki olay, Sn. Türk'ün nezdinde sıcak gündemin cümlesi, DTP nin I. adamının PKK nın I. adamını kurtarması operasyonudur. İmralı'daki elebaşın yol haritasının dolambaçlı olmadan duble yoldan gidecek şekilde yer yer baypaslarla güçlendirilmiş şekilde çizilmesi, Sn. Türk'ün Erdoğan'a şirin görünmesiyle ilgili. Türk, Hazır şirinlik sürecine girmişken bunu devam ettirmeli. Çünkü, T.C. hükümetinin Kürt açılımı konusunda elinde tuttuğu MAZERETLER BOHÇASI nın düğümü de Sn. Bahçelinin elinde. Eee, bu durumda, Kürt olan sn. Türk'ün (en azından kendi soyadına ithafen))) "ben Türk'üm demesi hoş olmaz mı? Hatta bu hızla, "ne mutlu Türk'üm diyene" deyiversin. Son zamanların bıçkın delikanlısı Sn. Bahçeli geri adım atmasa da en azından sinirleri yatışmaz mı? Hani bir söz vardır, "parayı sevmiyorum ama, görünce sinirlerim yatışıyor" cinsinden.
N e diyelim, bu hain pazarlık küçük görülse de Anadolu'nun böğründe yeni bir (sözde) KURTçuk devletinin başına geçecek kişinin topluma hazırlanması değil mi? İçimize kurt sokanlar bir gün kurtlanıp yem olurlar. Bu sözümü de günün sözlerine kapak yapsın birileri.
Dünkü yazımda G. M. Kemal Atatürk'ün Gençliğe hitabesine atıfta bulunmuştum. Aynı atfa yine yapmak istiyorum. Kim ne kadar gaflet, dalalet hatta hıyanet içinde bulunursa bulunsunlar, Türk Milletinin sinir uçlarına dokunanları bu millet görmekte ve faturasını eline vermeye hazırlanmaktadır.
Son cümle olarak, bu günün en zifiri karanlığı, yarına en yakın şafak noktasıdır diyerek basireti kararmış ilgililerin içinde bulundukları karanlık, şafağın başlangıcı olduğunu vurgulamak istiyorum.
Esenlikle.
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net , www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Ben bu açılımın pek heefe varacağını sanmıyorum. Usul ve başlangıcı yönünden büyük hatalar görüyorum. Toplum daha da ayrışıyor kutuplaşıyor bu içsavaşa sürükleyebilir ülkeyi
Eylül 2nd, 2009 at 08:56