Ahmet Tufan Şentürk’ün Anlatım Zenginliği
Güçlü mısralarıyla, şiirimizin zirvesine bağdaş kurup oturan, buradan seslenen, şiirimizin beş yıldızlı çınarı rahmetli Ahmet Tufan Şentürk ağabeyimizin güçlü şiirlerinden ikisinin daha mısraları arasında gezmek, mısra örnekleri nakletmek istiyorum efendim:
Bu şiirlerden birinin, ilkinin ismi “Özgür-Tutsak”. Ankara’da 1965 yılında kaleme alınmış.
Üç ayrı bölümden oluşuyor.
Bu şiirin iki bölümü:
İkiye böldüm evreni:
Biri kara, birisi ak.
Yüreğimde bir tutku var,
Taze-sıcak.
Geride bıraktım kara günleri,
Üzerine ölü toprağı serptim,
Aydın sabahlara açtım gözümü,
Yarınlar güzel olacak..
Ve güçlü şiirleriyle tanıdığımız, takdirlerimizle alkış tuttuğumuz Ahmet Tufan Şentürk ağabeyimizin, masamda bulunan ikinci şiiri “Söyle Türkan” adıyla karşımıza çıkıyor.
Bu şiir de üç ayrı bölümle oluşmuş, oluşturulmuş.
Bir türkü söylensin isteniliyor ilk mısralarda, bilinen dillerde söylenenler arasında seçilmesi isteniyor bu türkünün. İçinde ‘hicran’ın olmaması isteniyor.
‘Söyle Türkan’ın öteki bölümlerindeki mısralardan naklettiklerimiz:
Bir dağ köyünde doğmuşum,
Öyle bir dağ köyü ki şehirden uzak,
Sen bilemezsin, ben anlatamam,
Yüksektir dağları, başı dumanlı,
O dağların çocuğuyum,
Benim de başım dumanlı,
Dumanlı Türkan.
Bir türkü söyle unuttur bana,
Yokluğu, hasreti, çocukluğumu,
Bir dağ türküsü olsun, pervasız, hoyrat,
Su sesi, kuş sesi ve senin sesin,
Başlasın şöyle keyfimce,
İçinde olmasın “hicran, yine hicran” söyle Türkan.
***