Ahmet Çakar’lara Değil Ahmet Çakır’lara İhiyacımız Var
Futbolu herkes çok biliyor ya.
Kahvehanedeki adam bile çıkıp televizyon karşısına ahkam kesebiliyor.
Görünen o.
Çıkıp baktığımızda televizyonlardaki spor programı daha doğrusu futbol programlarına seviye yok.
Evet değerli okurlar seviye düşük değil seviye yok.
En nihayetinde olaya el atıldı ve bu el atma biraz da olsa tedirgin etti programcıları, yorumcu denen şahısları.
Geç kalınmış yanlış bir uygulamaydı bu.
Bu işin ehilleri bile çıkıp güzel güzel futbol konuşacağına bağırıp çağırıyor. Olay bu.
Hele eski hakemler. Durum çok vahim. Futbolun ehli onlar ama onlar herkesten çok bağırıyor.
Erman Toroğlu'nun, Ahmet Çakar'ın çıkıp bağırmaması, ekran yüzü olmaması, kendine yakışanı yapıp oturaklı bir şekilde futbol anlatması gerekir.
Futbolu isteyen herkes sevebilir ancak herkes tam manasında bilemez.
Bu gibi durumlarda olaya son noktayı koyacak olanların yukarıda bahsettiğim isimler olması gerekirken bu isimler polemiği başlatan insanlar oluyorlar.
Nasıl ki Zekariya Beyaz'ın bir kısım sosyetenin hocası olma gibi bir durumu varsa bu isimlerin de o yola doğru kaydığını görüyorum.
Birşey bilmeden, durumun aslını öğrenmeden ekrandaki futbolcuya küfredenlerin futbol hocası olmaya aday bu isimler de.
Bu tavır ve davranışlar ile de Merkez Hakem Kurulu Başkanı olmaları çok ama çok zor görünüyor.
Zaten bu kişilere futbolun herşeyi hakemler teslim edilirse zaten karambolde olan ligimizin vay haline.
Durum o kadar ilginç ki bu isimler bazı yorumculara da ayağına futbol topu değmeyen konuşmasın diyor.
E kardeşim sizin ayağınıza futbol topu değmiş de ne olmuş?
O top ayağınız yerine dilinizi yamultmuş e biraz da sivriltmiş.
İşin garip yanı bu futbol ehillerinin bilmediğini o insanlar çok iyi biliyor.
Büyük jenerasyondan örnek vereceğim tek isim Hıncal Uluç olacak ama genç jenerasyonda Uğur Meleke, Mert Aydın... ve ismini sayamayacağımız nice insan var. Bir de futbol topunun ayağına değmesi Türkiye standartlarında çok daha zor olan biri Banu Yelkovan var.
Elbette aklımıza gelen çok isim var ama o kadar zamanım yok. Onları zaten bilen biliyor. Anlatmaya çalıştığım futbolu bilmek için ayağına top değdirmek gerekmiyor.
Bütün bu olaylar tek bir nedene, eğitimsizliğe dayanıyor. Bu yazının kıssadan hissesi şu oluyor. Futboldan başka da dayanak noktalarımız olmalı. Böyle olursa ne şiddet kalır ne gürültü. Ve nokta koymadan önce cümle şu.
Ahmet Çakar'lara değil Ahmet Çakır'lara ihtiyaç var.