content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

12 Ara

Ahh…Civanım!…

Ahhh!.. Civanım ahh!… Biz ne hayırsız, kadir bilmez kulla- rız ki senin içine düştüğün halle- ri göremedik!… Affet bizi… "Şehit cenazeleri gelsin de biraz daha bağıralım, rantımız olsun" takımının, bir kanadının sorumlularından birisinin tamlamasıyla, "ağlamadan sorumlu" sakin bakışlı, ama, karşısındakine her an saldıracakmış hissi veren, fırsat bulduğunda bunu da sizden aldığı "açık, net" bir ilhamla yapan yardımcınız bu halinizi gözümüze sokmasaydı, bu görüş ve bilgiden mahrum kalacaktık. Affet bizi… Göremedik o melun ve meşum halkalarınızı.

Ne olur, ne olmaz diye korkuyorduk; Birisi " gözlerin devirmecilerden yanaymışsın gibi bakıyor, yoksa sen demir dağlar ülkesinden gelen eritmecilerden misin?" diye soruverir diye korktuk hep. Bu nedenle hep önümüze bakmaktaydık. Keskin ve sabit bakışlı, kızdığında da "şeyimizin şeyini şey eden" başyardımcınızdan Allah razı olsun!.., Gösterdi de gördük!…yoksa hala,"sosyal körler" gibi,"Civanımızın düştüğü hallerden", bihaber ot gibi yaşayıp gidecektik. Daha kötüsü şu ki,bizler için öfkeyi hitabete sanat eyleyerek, gecesini gündüzüne katan bin bir meşakkatle bizlere sunduğu, manevi nimetlerden yararlandığımızı unutarak hak edilmemiş bir huzur içinde cennet yolcusu olma gafletimizi sürdürecektik. Nasıl görmemişiz çektiklerinizi... İnsanın, bu acılardan aldığı ilhamla gözyaşları içinde, ilahiler yazası geliyor… Ukalalığımızı Ulemalar affetsin!.. "Uyur idik uyardılar / Gafletten aydılar bizi!…" "Ağlamadan sorumlu" başyardımcınız ki ondan Allah bin bir kere daha razı olsun, Civanımızın hali pür-melalini biz gafillere göstermekle kalmadı…

Bu acıklı görüntünün teşhisini de koydu: "iktidar olmak insanı yorar!.. "Siz de bu özdeyiş gibi teşhise ne güzel bir özdeyişle cevap verdiniz: "Mademki bir makamda bulunmaktasınız külfetine katlanacaksınız!.." Ne güzel atışma gibi bir dayanışma örneği!… Oysa muhalifleriniz yani makamınızda gözü olanlar, sizin "makamın külfetine katlanmaktan çok nimetlerinden" yararlandığınızı söylüyorlar… Her ne kadar tebaadan "erdemli(?) liberal (hatta bunlara yumuşatıcı bir ek takıyorlar) sağlam" yandaşlarınız buna inanmasa da, biat kültüründen yoksun gafiller(!) sürüsünden inananların sayısı az değil… Hatta bazıları daha da ileri gidip, "bu mor halkaların" ileride sorulacak hesapların telaşının belirtileri olduğuna yoruyorlar…

Ağız bu kese değil ki, büzesin!.. Öncelikle; onlar ya "bir fikri mutasyona " uğratılsın, ya da yola getirilsin. Ya da daha çok yardım çadırları kurusun, daha çok erzak torbaları yola çıkarılsın!… Korunup kollanan uzak-yakın bütün çevrene "at izi kalsın" çamuru atanlara, sen aldırma… Sen onlarsız daha rahat çalışırsın!. Onların akılları senin hayallerine bile yetişemez be Civanım. Muhatap alıp da, ara sıra bilse olsa görüşme… Açma, çok sıkışırsan açar gibi yap… Söyleme; hem içindekileri hem "açılımın" içindekileri…

Zaten bazı görüşmelerin içeriği seninle birlikte mezara gitmeyecek miydi…? Ne geçen yıllara göre rekor üstüne rekor kıran bütçe açığı üzsün seni, ne iş arayan ve iş aramaktan umudunu kesmiş 6 – 7 milyonu bulmuş işsiz sayısı.. Krizi de sen çıkarmadın, durma üstünde, teğet geçti zaten!… Binlerce işyeri kapanmış, önemli değil.. Kendi beceriksizlikleri. İntiharlara da, aldırma, Tanrının rahmetini dile geç… Bak!.. işini ve aklını kullanmasını bilenlerden hiç batan var mı!? Milyar dolarlık yatırımlar yapılıyor, medyalar kuruluyor, ya da satın alınabiliyor…?

Trilyonluk villalar yeni sahip buluyor?! Sen bile devletten aldığın kuş bu kadarcık bir maaşınla bu villalardan 3-5 tanesini alabiliyorsun!.. Üstelik eşin çalışmadığı halde, tek maaşla yani.. İşini bileceksin işini!.. Ben bunu bilir, bunu derim!.. Hep iş bilenin olmuştur!..Bak; İşsiz hiçbir "bakan evladı" var mı..? Kaptan olmasan da , gemiciğin yüzecek!.. Ah be Civanım!…Bak aklıma ne geldi… Hikmet bahtiyar mı Hikmet ihtiyar mı, neydi… önünde diz çökerek aldığın feyiz ve ilham döneminde, "Laiklik elden gidiyor!" çığlıkları atanlara, "elbet halk isterse, gider" demene rağmen, sonunda, T.C.’nin değiştirilemez bu temel ilkesini savunuyor görünmenin, Atatürk dönemi için "O bir dönemdi; bitti!.." demene rağmen Atatürk’ü savunuyor görünmenin verdiği iç huzursuzluktan kaynaklanıyor olmasın gözler altındaki mor halkaların nedeni!… Topluluklara, "İşte özgürlük ve demokrasimizin teminatı Civanımız!.." diye anans edilirken, etrafta bu niteliği taşıyan "civan" arama sıkıntı ve yorgunluğunun eseri olmasın o mor halkalar..? Eş başkan olarak sırtına yüklenen görevlerin verilen süreç içerisinde yerine getirilememiş olmasının verdiği sıkıntılardan kaynaklanmış olmasın o mor halkalar!.., Acaba komşularla, "sıfır problem" iddiasıyla yola çıkıp, "dünyada barışı" sağlamaya çalışırken, Ülke içinde "yurtta barışı" koruyamamış olmanın bir sonucu olabilir mi o mor halkalar? "Kabile reisleri bizim muhatabımız değil" diyerek bir zamanlar koyduğunuz kırmızıçizgilerinin üstünü çizip, üst düzeylerde resmi görüşmeler yaparak o kabile reislerin kurduğu kukla devleti resmen "tanıma" sürecine girilmiş olmasının yarattığı sıkıntının sonucu olmasın o mor halkalar? Keşke o mor halkalar, son üç paragraftaki nedenlere dayalı olsaydı!… O zaman Civanımın o mor halkalarına daha ne gerekçeler sayardım ben!… Son sözüm şu be Civanım!… Önemli olan tarihe geçmek değil, tarihe; kimin yerini aldınsa onun gibi geçmek!… Sahii yaaa!… Sen kimin yerini almıştın?

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank