Ah Süleyman Sen Kendini Kurtarmışsın
Kanuni Sultan Süleyman:"Şu çekmecemi benimle birlikte mezara defnedin" diye vasiyette bulundu. Ölünce vasiyetinin yerine getirilmesi için çekmece mezarın başına getirildi. Ebusuut efendi de dâhil olmak üzere mevcut ulema, gömülürdü gömülmezdi diye münakaşaya koyuldular.
Ölünün eşyasını kabire koymak islamda yoktur mecusiye tespih lazım gelirdi gelmezdi derken çekmece tutanın elinden yere düşerek açıldı. İçinden birçok kâğıtlar döküldü. Bunlar Ebusut efendinin fetvaları idi. Padişahın vasiyetten muradı mahşerde sorulduğu vakit "Yarabbi her şeyi şer'i şerifin fetvasıyla yaptım" diyeceği anlaşıldı.
O fetvaları Ebusut Efendi görünce ağlamaya başladı ve:
-Ah Süleyman sen kendini kurtarmışsın, iş bizde kalmış dedi.
İT SÜRÜ PARA KAZAN, HİZMETKARLIK ETME
Şair Haşmet, bir gün, Ragıp paşanın yalısına giderken bindiği kayığı arnavutköyü akıntısında çeken genç ve güzel yedekçiye iskeleye çıktığı zaman:
-A çocuk, dedi, ne niçin yedekçilik ediyorsun. Gel seni yanıma alayım. -Çocuk hemen şu cevabı verdi. -Efendim Babam bana it sürü para kazan, hizmetkârlık etme dedi. Haşmet başını eğerek savuştu.
BU SENE BOYNUZSUZ KOÇ KESECEM
Haşmet Kurban almak için Beyazıt Meydanında dolaşırken şair Fitnat'a rast geldi. -Maşallah, hanımefendi, ne geziyorsunuz? Bir hizmetiniz varsa emredin, göreyim dedi. Fitnat: -Kurban almaya çıktım cevabını verdi. Bunun üzerine aralarında şu sözler geçti. Haşmet: -Kabul ederseniz bu sene kulunuzu kurban ediniz. Fitnat: -Teşekkür ederim, bu sene bornozsuz koç keseceğim. ONA ALLAH SORAR Koca Ragıp Paşanın konağında bir ramazan oruçtan bahsolunuyordu. Paşa Haşmet'e sordu.
-Haşmet senin borcun var mı? -Var efendim. -Ne kadar? -Mahalle bakkalına bin kuruş borcum var. Ragıp Paşa: -Be adam ben onu sormuyorum. Oruç borcunu soruyorum deyince, Haşmet: -Oruç borcunu Allah sorar, sizin soracağınız borç bu borçtur.