Ah Kırsal Vah Kırsal
Kırsal kalkınma destekleri kapsamında genç çiftçilerin proje başına 30.000 TL’ye kadar (KDV hariç) hibe olarak desteklenmesi kapsamında dünkü yazımda ana hatlarıyla yorumlarımı paylaşmıştım.
Aslında 30.000 TL nin ne kadar yeterli olduğu ile ilgili değilim. Benim asıl ilgilendiğim kısım, bu 30.000 TL’nin kırsalla ilgili yaptığımız bir yığın yanlış uygulama ve eksiklikleri görmemiz için tarihi bir fırsat olduğudur.
Ordu için 30.000 TL ne ifade eder?
- Bir dönüm arazide, 80 m2 lik kümesin tüm donanımlarıyla birlikte yapımı, etrafının çevrilmesi, yarkalarının alınması, bir miktar yem alınması gibi SERBEST YUMURTA VEYA ET TAVUKÇULUĞU projesini dört dörtlük finanse eder.
- ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ için 500 m2’lik ısıtmalı sulamalı modern seranın yapımını ve ilk dikim için çilek fidesinin teminini finanse eder.
- AÇIK BESİ için 50 m2 mandıra yapımı ve 7 adet hayvan alımını finanse eder.
- 30 dönümlük alanda tarlanın; etrafının çevrilmesi, sürülmesi, tohumlarının alınması, dikilmesi, traktör maliyetleri vb. PATATES DİKİMİNİ finanse eder.
Kivi, kesme çiçek, turşu, sirke, fasülye, vb. daha birçok ürün için bu listeyi uzatmak mümkün. Efendiler yeterki destek verelim üretmekte sorun yok. Çiftçimize fırsat verildiği takdirde üzerine düşeni her zaman yapıyor. Ancak unutmayalım, pazarlamak, katma değerle buluşturmak ve üretimin öncesi-sonrasındaki diğer işlemler çiftçilerimizin görevi değil, olmamalıda.
Sorun burada aslında, vatandaşlarımız, çiftçilerimiz üzerine düşeni yapıyor. Bu üretimlerin; pazarlanması, katma değerle buluşturulması, öncesi ve sonrasındaki iş ve işlemler için yapılması gereken başta yönetim ve doğru destekleme mekanizmalarını hayata geçirmekteki eksikliğimiz her şeyi berbat ediyor.
İşte tamda bu noktada kırsal alanda genç çiftçilerin desteklenmesi hibesi hayati derecede önemli. “30.000 TL ile ne yapılır ki?” diye düşünmeyin. Köylerimizde ve yaylalarımızda direkt toprakla hayvancılıkla meşgul çiftçilerimiz için çok şey ifade ediyor. Doğru kullanmak şartıyla bu doğru kullanıma yönelik önerilerim:
- “Köylerde Kümelenme” yaklaşımıyla küçük üretim gurupları oluşturalım.
- Akkuş ve Akkuş gibi yayla kuşağındaki ilçelerimizde serbest yumurta-et tavukçuluğu, akkuş şeker fasülyesi, patates, küçük ve büyük baş hayvancılık,
- fındık tarımının yapıldığı kuşakta serbest yumurta-et tavukçuluğu, büyükbaş hayvancılık, çilek yetiştiriciliği vb. üretimleri 10, 50 ve 100 kişilik üretim grupları oluşturacak şekilde uygulanmasını sağlayalım.
- Çiftçilerimiz sadece üretimi ve yetiştiriciliği düşünsün: doğru tahum, doğru yem, ürün pazarlama, zararlılarla mücadele, katma değerle buluşturma vb. işlemleri eş zamanlı olarak çalışıp hayata geçiren bir yapı oluşturalım.
- Köylerimizde bitkisel üretim ve hayvan yetiştiriciliği ile meşgul olacak 40 yaş altı az sayıda nüfusumuz kaldı, dolayısıyla en azından başlangıç için yaş sınırını kaldıralım. Bahsedilen üretimlerin yapılması için genç olması gerekmiyor. Yeterki bir vatandaşımız köyünde bu destekle üretim yapacak olsun, tüm şartları kaldıralım.
- Büyükşehir belediyemiz bünyesinde kırsal kalkınma dairesi kuralım (böyle bir dairenin isim olarak ve birkaç personelle oluşturulmuş olmasını kastetmiyorum, profesyonelce ve kalkınma yaklaşımının gereğince çalışan bir yapıyı kastediyorum)
- 19 ilçemizden 19 ziraat odamız adına birer mühendisimizi hem kırsal kalkınma mantalitesi hemde kırsal alanda ürün kümelenömeleri konusunda yetiştirelim ve ilimiz adına bir kırsal kalkınma yapılanması oluşturalım.
- Her ilçemizde belediyelerimiz bünyesinde de benzer müdürlüklerimizi oluşturalım.
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz ve Ziraat Fakültemiz başta olmak üzere, ilimizdeki diğer tarımsal kurumları bir araya getiren KIRSAL KALKINMA BİRLİĞİ gibi bir yapı oluşturalım.
- Ziraat odalarımızdaki mühendislerimiz başta olmak üzere tarım teşkilatlarından ve belediyelerimizden nitelikli çalışanlar katalım. Kalkınmayı hazmetmiş tecrübeli bir ekibi de büyükşehir belediyesi bünyemizde çatı olarak sürecin başına getirelim.
Kıymetli okurlarım, “yazımı” size şikayet ediyorum: heyecanımı ve anlatmak istediğimi sizlere ulaştırmakta zorlanıyor. Nedense yöneticilerimize hiç ulaştıramıyor. Genede bir cümle söyleyeyim: “kırsal kalkınma ve kırsalı yönetmek şu an yapılanlardan tamamen başka birşey, malesef yöneticilerimiz bunun vebalinden hiçbir zaman kurtulamayacaklar”