Ağrı Kesiciler Zehir mi?
www.haberturk.com’ da Begüm Çelikkol’ un ahberi:
Ağrı kesiciler, ateş düşürücüler… En ufak grip ya da nezle olduğumuzda hemen başvurduğumuz ilaçlar arasında. Hele ki ağrı kesiciler gündelik hayatımızda o kadar varlar ki, dikkat ettiyseniz çalışanlardan
çoğunun çekmecesinde mutlaka bir türüne rastlamanız mümkün.
Bu kadar ilaç kullanmak ne derece doğrudur ne derece yanlıştır bilinmez ama bugün pek çok medya organında Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırmaları Merkezi’nde yapılan bir çalışma yer aldı. Araştırmada ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip parasetamol etken maddesini içeren ilaçları kullanan 50 yaş üstü kişilerin kan kanserine yakalanma riskinin 10 yıllık bir periyoda yüzde 1′den yüzde 2′ye çıktığı iddia edildi.
Araştırmacılardan Emily White, en az dört yılda haftada en az dört kez parasetamol içerikli ilaçları kullananların kan kanseri riskinin arttığına dikkat çekti.
Lenfoma Ve Lösemi Araştırmaları Kurumu Bilimsel Direktörü Dr. David Grant ise bu araştırmanın neden sonuç ilişkisini ortaya atan bir araştırma olmadığını söyledi. Dr. Grant, parasetamol için kanser adına bir mekanizma olup olmadığının bilinmediğini kaydederken, “Uzun zaman parasetamol içerikli ilaçları kullananları sorgulamak doğru bir yol değil. 10 yıl içinde riskin yüzde 2 arttığı ortaya çıktı” dedi.
Gerçekten parasetamol içerikli bu tür ilaçların kan kanseriyle ilişkisi var mı?
“PARASETAMOL ŞÜPHELİ AMA ‘KANSER YAPIYOR’ DİYEMEYİZ”
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, bu tür araştırmaların sebep- sonuç ilişkisini ortaya koymadığını belirtirken şöyle devam etti: “Parasetamolün çocuklarda sık kullanılmasında astım riskini artırdığı hakkında araştırmalar var. Ama epidomolojik araştırmaya bakarak kesin yargılar çıkartmak doğru değil. Bu sadece parasetamolün bu konuda şüpheli bir madde olduğunu bize gösteriyor. Araştırmaların daha derinleştirilmesini ve sebep- sonuç ilişkisini ortaya koyacak araştırmaların gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Buna bakarak, “Parasetamol kanser yapıyor” diye bir şey söylemek doğru değil”.
“İLAÇLAR FINDIK, FISTIK DEĞİL”
Prof. Dr. Küçükusta gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınmak gerektiğini kaydederken, şunları söyledi: “İnsanların bir yerleri ağrıyor, boğazı şişiyor hemen parasetamol içerikli ateş düşürücü, ağrı kesici alıyor. Antibiyotik alıyorlar. Kolesterolü yüksek diye kolesterol ilacı alanlar var. İnsanlara gerekmediği halde reflü ilaçları veriliyor. İlaçlar gerekliyse çok iyi düşünülerek, dozunda, süresinde alınması gereken maddeler. Bunlar fındık, fıstık, leblebi, çekirdek değil. İnsanların bu araştırmadan alması gereken ders bu. Parasetamol kanser yapıyor diye bir şey söylemek doğru değil. Bu bir anket araştırması. İnsanlara ne kadar ilaç aldıkları soruluyor. 10 yıl sonra kaç tanesinin kan kanseri olduğuna bakılıyor. Seçimler için araştırmalar yapılıyor ya, partilerin oy oranları çıkıyor. Bu tür araştırmaların doğru olması kesin değil. Sadece bu konuda bir şüphe olduğunu gösterir. Antibiyotik ilk çıktığında birçok hastalığa küçük dozda etki ederdi, yanlış ve gereksiz kullanım sonucu mikroplara karşı dirençsiz kalıyor ve işe yaramıyor.”
‘BASİT AĞRI KESİCİLER BİLE İLERİDE RİSK YARATABİLİR’
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Üstünes, “Bu bir çalışmadır. Ama ‘Bu böyledir’ diyemeyiz. Bu tür çalışmalar diğer çalışmaları tetikleyecektir. Daha sık kullananlara, o ilaçların kullanım zamanlarına bakılacaktır ve bir fikir ortaya çıkacaktır. Bu araştırma parasetamol konusunda her ilaçta olduğu gibi çok dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Basit ağrı kesiciler dahi bilinçsizce uzun süre kullanıldığında bir takım öngörülemeyen riskleri de kendi içlerinde barındırabilirler. Bu da hiç beklenmedik bir şey değil. Sonuçta yabancı bir şey alıyorsunuz vücudunuza. Bu araştırmanın ciddiye alınması gerekir ama diğer araştırmalara da bakılması gerekir. Bütün ülkelerin, başta FDA olmak üzere, sağlık otoriteleri bu konuya bütün projektörlerini çevireceklerdir. Bununla ilgili daha dikkatli olunacaktır” şeklinde konuştu.
PARASETAMOL ZEHİRLENMESİ ÖLÜME GÖTÜREBİLİR
Prof. Dr. Üstünes, parasetamol zehirlenmesinin ciddi sonuçlara yol açabileceğini ifade ederek şunları da ekledi: “Aspirin de çok önemli ve özel bir ilaçtır. Ama çocuklarda, gene böyle bir istatistikle fark edilmiştir ki, uzun süre kullanıldğında ‘Rey sendromu’ denilen beyni de etkileyen bir rahatsızlık tablosu ortaya çıkmaktadır. Bu araştırma da aspirini kullanan ve kullanmayan çocuklar arasında yapılmıştır. Bunun farkına varılmıştır ve bunun üzerine aspirin kullanımından kaçınılarak çocuklarda ‘ateş şurubu’ kullanılır. Ateş yükseldiğinde parasetamollü ilaç kullanılır. O tarihten bu yana parasetamol kullanımı aspirinle kıyaslandığında daha güvenli görüldüğü için ön plana çıkmıştır. Büyüklerde de parasetamollü ilaçları masum gibi kullanırız ama şunu biliriz parasetamol yüksek dozda kullanıldığında akut karaciğer nekrozu yapan ender zehirlerden biridir. Bunu vücuda aldığımızda etkisini gösterdikten sonra yok olmasını sağlayan bir mekanizma var. Bu mekanizma karaciğerde. Bu ilaçlar yüksek dozda alındığında bu mekanizma karaciğeri koruyamaz hale geliyor. Karaciğerin elindeki tüm silahları parasetamol alıyor. Karaciğer üzerindeki olumsuz etkileri yokedemediği için kişiyi ölüme bile götürüyor. Parasetamol zehirlenmesi çok ciddi bir durumdur. En basit bir ağrı kesici bile alışkanlık haline getirerek kullanmak ileride olabilecek riskleri göze alıyoruz demektir.”
FDA NE DEMİŞTİ?
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bundan iki sene önce parasetamol içerikli ilaçlar konusunda alarm vermişti. FDA’nın hazırladığı raporda, parasetamol etken maddesi bulunan ilaçların yüksek dozda alımı sonucunda karaciğerde ciddi hasarlara ve zaman zaman da ölümlere neden olduğu açıklanmıştı.
FDA, bu ilaçların kullanımının azaltılması için bir kerede alınabilecek ilaç dozunu 1000 mg’dan 650 mg’a, günlük toplam dozu ise 4 bin mg’dan 2 bin 600 mg’a düşürmüştü. Ayrıca FDA tarafından 500 mg ve üzeri tabletlerin artık reçetesiz satılmaması yönünde karar alınması da önerilmişti.
Raporda ABD’de her yıl 100 milyondan fazla kişinin bu ilacı kullandığına dikkat çekilirken, yılda 100 kişinin bu ilaçların yüksek dozda kullanımı nedeniyle yaşamını kaybettiği belirtilmişti.