content
27 Eyl

Adem Baba Dünyaya Paraşütle mi İndi? -I

Sünni mezhep öğretileri üzerine kurulu teokratik bir rejim için mücadele verdiğim gençlik döneminde, cezaevinde yazdığım Yusuf’un Kırkıncı Emri adlı bir şiir kitabımda yayınlanan, şiir olup olmadığı tartışmalı bir manzume ile evrim teorisine karşı tepkimi şöyle dile getirmiştim:Baylar

Dört kişiye sorsan Nedir diye insan

1 – "bilinçaltında psikanaliz yapan cinsel bir organdır."

2 – "eskiden yarattığına tapan şimdi taptığını yaratan çelişkiler arasında ekonomik bir isyandır."

3 – "yemek içmek için gördüğünü kapandır."

4 – "insan, sürekli evrim yapan bir hayvanoğlu insandır."

Bay sinsi cinsi organ Ömrü boyu ahlaktan kaçtı.

Bay ekonomik isyan Allah’a diyalektik savaş açtı.

Bay gördüğünü kapan Doymak bilmez bir açtı.

Bay hayvanoğlu insan Bir kuyruğa muhtaçtı.

30 Kasım 1982

Sigmund Freud, Karl Marks, Adam Smith ve Charles Darwin gibi alanlarında devrim yapan bilimadamlarını sokaktaki adamın duygularını gıdıklayacak ifadelerle karikatürize ederek alaya alıp reddetmiştim. Halbuki Charles Darwin, Kuran’ın 29:20 ayetindeki ilahi öğütü uygulayan bir araştırmacıydı.

Aslında tarihi belgeler Darwin’in (1809-1882) ve dedesi Erasmus Darwin’in evrim konusunda, kendilerinden yüzyıllar önce yaşayan islam bilginlerinin eserlerinden etkilendiğini gösteriyor. Dostum Dr. T. O. Shanavas, Creation and/or Evolution: an Islamic Perspective adlı kitabının 6′ıncı bölümünü buna ayırıyor. Örneğin, John William Draper, The Conflict Between Religion and Science adlı kitabında evrim teorisinin batı kökenli olduğu varsayımını reddediyor ve evrim teorisinin Müslüman okullarında yüzyıllar önce okutulduğunu ve hatta Müslümanların evrimi çok daha geniş kapsamlı düşündüklerini, minarelleri ve inorganik maddeleri bile evrim olayına dahil ettiklerini tartışıyor. Will Durant adlı Amerikan tarihçisi de ünlü filozof Ali İbni Sina (980-1037) ve Ebu Bekir Muhammed El-Razi’nin (844-926) tıp ile ilgili kitaplarının ve görüşlerinin ortaçağ Avrupasında üniversitelerde yüzyıllar boyu ders kitabı olarak kullanıldığı gerçeğini anımsatıyor ve 1395 yılında Paris Üniversitesinde el-Razi’nin Kitab el-Havi adlı eserinin kullanılan dokuz kitaptan biri olduğunu bildiriyor. Aynı kitap, Avrupa’da Avicenna olarak tanınan İbni Sina’nın bilimler ansiklopedisi olan Qanun fil Tibb adlı kitabının Montpellier ve Louvain üniversitelerinde 17′nci yüzyıl ortalarına kadar temel ders kitabı olarak okutulduğunu bildiriyor. Avrupa’da tıp bilimini etkileyen evrimci iki önemli Müslüman bilimadamı daha var: Batı’da Abubacer olarak bilinen Ebu Bekr ibn Tufeyl (1107-1185) ve Averroes olarak tanınan ünlü filozof Ebu el-Velid Muhammed ibn Rüşd (1126-1298).

Shanavas, yukarıda ismini verdiğim kitapta daha birçok belgeye yer veriyor. Örneğin, sosyolog tarihçi Ibni Haldun’un (1332-1406) ünlü Makaddime’si minerallerden başlayan bir evrimi savunur. Minareller evrimleşerek çekirdekli ve çekirdeksiz bitkiler oluştururlar. Bitkiler hurma ağacı ve asma ile zirveye ulaşıp hayvanların ilk evresi olan salyangoz, kabuklu deniz hayvanlarıyla gelişir. Çeşitlenerek artan hayvanlar yaratılışın yavaş işleyen evreleşmesi sonunda bilinç sahibi ve düşünme yeteneğine sahip olan insana dönüşüp zirveye ulaşıyor. Ibni Haldun’a göre insanlığın ilk evresine maymunlardan erişiliyor. İbni Haldun Mukaddime’sinde evrim olayını bilimsel bir dil kullanarak anlatıyor ve varlığın aslınının (yani genetik yapısının) çeşitli değişikliklerden (mütasyonlardan) geçerek bir cinsten diğer bir cinse evrimin gerçekleştiğini savunuyor.

Ortaçağ’da dünyanın bilim meşalesini ellerinde tutan Müslüman bilimadamlarının evrimi ilahi bir sistem olarak kabul etmekte hiçbir çekinceleri olmamıştır. Örneğin, İbni Haldun insan cinsinin kökeni hakkındaki bir paragraftan sonra Allah’ın sünnetinin (yasasının) değişmeyeceğini bildiren bir ayeti anımsatıyor.

Bunlara ek olarak, batıda Alhazen olarak bilinen ünlü optik bilimcisi Muhammed el-Heysam (965-1039) optik bilimini incelediği Kitab-al Menazir adlı eserinde insanların mineraller, bitkiler, hayvanlar ile süren evrelerin bir sonucu olarak yaratıldığını savunur. İbni Arabi (1165-1240), Celaleddin Rumi (1207-1273) gibi ünlü tasavvuf liderleri de evrim teorisini savunmuşlardır. Geolog El-Biruni (973-1048) Kitab el-Jamahir adlı eserinde insanlığın basit organizmaların doğal ayıklama yoluyla uzun yıllar süren evreden evreye gelişimleri sonucu oluştuğunu tartışır.

Maalesef, Gazzali ve benzeri hadisçi sünnetçi rivayet mukallitlerinin etkisi arttıkça İbni Haldun, İbni Sina, İbni Rüşt gibi müslüman bilimadamları zındık olarak tanıtılmaya başlandı.

d e v a m   e d e c e k . . .

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Adem Baba Dünyaya Paraşütle mi İndi? -I”

  1. 1
    Yusuf Says:

    Bu zamanda mutasyonun bir gen bozukluğu dna yı kopyalayan hücrenin görevini yerine getirememesi ve yahut yanlış getirmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık...
    Mutasyona uğramış canlı uzun bir müddet yaşayamamıştır aynı zamanda birçoğu çoğalma fonksiyonunu yitirmiş yitirmeyenlerde çoğaldıklarında hastalıksız yani mutasyondan uzak bir şekilde dünyaya gelmiştir, zaten bu yüzden dedemin dedesinden bile yaşlı olan bu evrim teorisi hala teoridir,tahminimce üzerinde bu kadar durulmasına rağmen teori olarak kalan kanun olamayan tek zihniyet...
    Anlamıyorum bu düşüncenin araformu atla eşeğin çiftleşip katırın dünyaya gelmesi mi?
    Evrimin içini de defalarca boşaltıp defalarca farklı anlamlar yüklediler ve ondan sonra türk islam aleminin sözlerini çarpıtıp evrime yordular, ondan sonrada zındık ilan edildiler...Yaratılışa inanmamanın aksi sesidir evrim, iyi de herşeyin bu kadar mükemmel olmasını başka nasıl açıklıyabiliriz?
    Dur bir bilim adamının açıklamsını dile getireyim, diyorki ; "yaratılış bizden daha üstün ve zeki bir varlık tarafından gerçekleştirilmiştir"
    Yaratılış kabul edildi; fakat tanrı kavramı yine iptal .



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank