Adana Anadolu Kültürel Festivali etkinlikleri bitti
Bu yıl Adana Valiliği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Adana’da ilk kez düzenlenen Adana Anadolu Kültürler Festivali 26-27- 28 Eylül 2014’e damgasını vurdu. Gitmediyseniz çok şey kaçırdınız demektir. Her stantta Türkiye’nin çeşitli illerinin Adana’daki dernekleri kendi illerini, ilçelerini en güzel şekilde temsil etmek için adeta yarış içindeydiler.
Birecikliler meyan şerbeti, mercimekli köfte sunarken türü kaybolmaya yüz tutmuş dev bir kelaynak fotoğrafı “ Merak etmeyin, soyum tükenmeyecek.” der gibi size sanki göz kırpıyordu. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük, en zengin, en lezzet yüklü mutfağına sahip olan Gaziantepliler baklavalarla, nefis yöresel yiyeceklerle damak tadına önem verenlere mutlu anlar yaşattılar. Rahmetli anneannemin memleketi Kilislilerin kahvaltıda yedikleri zahteri, mücvere benzeyen ancak kabak kullanmada yapılan çok sevdiğim bir yiyecek olan öccesi, oruk ve içli köfteleri ağızlarda benzersiz bir tat bıraktı.
Gaziantep mutfağından sonra Türkiye’nin en önemli mutfağına sahip olduklarını düşündüğüm Hataylıların standı da acı biberlerin ağırlıklı olduğu, en güzel şekilde tanıtım yapılan özel bir stanttı. Kahramanmaraş standında da hepimizin bildiği gibi dünyanın en güzel dondurması vardı.
En güzel ve en özel stantlardan biri de Şanlıurfa standıydı. Şıllık tatlısı, mırrası, çiğ köftesi ile lezzet bombardımanı yaşattılar. Ayrıca yöresel giysileri, şark köşesi ve güzel dekoruyla göz dolduruyorlardı. Trabzon ekmeği bütün haşmetiyle “Ben buradayım.” derken İzmit pişmaniyesini yemeyenler çok pişman oldular. İzmitliler hemen orada yaptıkları pişmaniyeleri ziyaretçilere sundular. Ceyhan standı da en renkli stantlardan biriydi. İkram ettikleri narın lezzetine doyamadım.
Aladağlılar yöreye has sağlıklı yiyeceklerden oluşan ürünlerini tanıttılar. Muşluların çayları ve gönülleri sıcak, Aksaraylılar ikramda ve dostlukta yarışı önde götürdüler. Dersimliler standındaki el işleri muhteşemdi. Gelinlik kızı olanlar bu reyona mutlaka uğramalılar düşüncesindeydim.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü standındaki görevliler Adana’yı tanıtan kitaplar, kitapçıklar, broşürler dağıtıyorlardı. Son derece ilgili ve güler yüzlülerdi. Özellikle Şube Müdürü Sayın Mehmet Kurtgöz sanatçılara, şairlere, yazarlara destek oluyordu ve elinden gelen desteği esirgemiyordu.
Bir zamanlar başkanı bulunduğum Çukurova Halk Ozanları Kültür ve Dayanışma Derneği’ne ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdiler. Derneğin şu anki başkanı Oruç Çakmak her zamanki gibi mütevazılığı, fedakârlığı ve cömertliğiyle örnek bir başkan duruşu sergiledi. İlk gün Oruç Çakmak’ın eşinin kendi elleriyle yaptığı nefis börekler stanttakilere ve ziyaretçilere ikram edildi.
Ben de değerli okurlarıma “Çiçek Açtı Yalnızlığım”, “Canım Türkiye’m”, “Güz İkindisi”, “Çocukluğum Sende Kaldı İstanbul” isimli şiir kitaplarımı ve “Yağmurdaki Düş İzleri” adlı öykü kitabımı gururla imzaladım. Önsözünü Âşık Şeref Taşlıova’nın yazdığı hece tarzında yazılmış şiirlerimin yer aldığı “Çocukluğum Sende Kaldı İstanbul” adlı şiir kitabımın anlamı benim için daha da arttı. Geçen hafta kaybettiğimiz bu büyük ustayı rahmetle anmadan geçemeyeceğim.
Adana Valisi Sayın Mustafa Büyük, ilk gün açılış törenindeki veciz konuşmasından sonra bütün stantları tek tek gezerek bilgi aldı, dernek yöneticilerini kutladı. 27 Eylül Cumartesi günü de eşi ve kızı ile stantları tek tek gezdi. Kısa zamanda Adana halkının derin saygısını ve sevgisini kazanan valimize gösterilen sevgi seli dikkate değerdi. O an içimden geçirdiğim cümle şuydu: “Adana özlediği valiye kavuştu. Kültür Bakanlığı Müsteşarlığında da bulunduğu için Adana’da sanata ve sanatçıya, Adanalıya hak ettiği değeri veren özlediğimiz vali Sayın Mustafa Büyük’tür.
Adana İl Kültür Ve Turizm Müdürü Sayın Sabri Tari göreve ilk geldiği günden beri başarılı çalışmalara imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen bu festival Adana’nın markalaşması konusunda atılmış çok önemli bir adımdır. Adanalı, Adana Sevdalısı bir şair ve yazar olarak ilimizdeki başka illere örnek niteliğindeki çalışmalarını mutlulukla izlemekteyim.
Sanatın, sanatçının ve halkın yanında olanların başarısız olma ihtimalleri yoktur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü de sanata ve sanatçıya sahip çıkacağını konuşmalarında vurgulamıştı, sözünü tutacağından da eminim. Ancak bu festivalde Amerika’da olduğundan kendisini göremediğimiz için üzüldük. Gönderdiği görkemli çiçek de katılımcıları gururlandırdı. Hüseyin Sözlü yurt dışındaydı fakat onu temsilen katılanlarla görevliler sağ olsunlar ellerinden gelen gayreti gösterdiler.
Valimiz Sayın Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü ile İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Sabri Tari Adana’mız için çok büyük şanstır. İlimizin markalaşmasını sağlayacaklarından zerre kadar endişem yoktur. Türkiye’nin dördüncü büyük vilayeti iken dördüncülüğü bir süre önce Bursa’ya kaptırarak beşinciliğe düşmesini hala hazmedebilmiş değilim. En kısa zamanda Valimiz Sayın Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü ile İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Sayın Sabri Tari sayesinde tekrar dördüncü büyük vilayet olacağız.
Böylesine önemli bu festivale keşke okullarımız da öğrencilerini getirmiş olsalardı! Öğrencilere “Şuranın şu ürünü meşhurdur.” diye sadece lafla anlatırsanız onlar zamanla unutabilirler. Böyle bir festivale getirdiğinizde ise görerek yaşayarak öğrenecekleri için kazandıkları bilgileri asla unutmazlar. Hatta o ürünlerin tadına bakarak damak kültürlerini de geliştirebilirler. Benden söylemesi… Havanın yağışlı ve aşırı rüzgârlı olması ziyaretçi sayısının azalmasına neden oldu. Keşke Mayıs sonunda olsaydı bu güzel etkinlik…
Türkiye’m seni çok seviyorum. Adana’m doğduğum ve doyduğum yer… Vatanıma ve milletime aşığım. Bu müstesna festival bu aşkı daha da alevlendirdi. Emeği geçenlere ve festivale sahip çıkan hemşerilerime sevgiler, saygılar yolluyorum.
HARİKA UFUK ADANA
28.09.2014
SAAT:07.30