Adam Soylu Asil Avam Değil…
Seyit Sıradan gün görmedi yalan dünyada.
Gün görmeyeni adam yerine komayanların dünyasındaydı.
Canına tak etmişti. Ben gün görmedim amma bu millete gününü göstereceğim dedi ve...
Ortaçağ Avrupa’sının soylu azgınlığını geberesiye yaşamaya karar verdi.
Bir gün vicdanının mahkemesine başvurdu, adını SEYYİD olarak değiştirdi. İnsanları seçkin bir soydan, peygamber soyundan geldiğine inandırmaya başladı. Seyit Sıradan artık sıradan bir adam değil -adamlıktan çıkalı çok oldu- şimdi o cennet simsarı, şefaatçi SEYYİD BABA, darda kalanların yardımına yetişen HIZIR SEYYİD.
Şu anki konumunu muhafaza etmesi dahi yedi göbek torununun seyyidliğini ve mürşid şeyh efendiliğini temin etmiş durumda, Allah bu ümmetin yardımcısı olsun.
Sokakta Allaha küfrediliyordu, herkes uzun kulaklarını aşağıya büktü, kimi de kafasını paça arasına soktu.
Bacımın örtüsünü yırttılar, kimse namus demedi.
Allah diyeni hapse tıktılar, herkesin gözü burnuna baktı.
Biri SEYYİD'e höst dedi.
Adamı linç ettiler.
Bu kadar mazlumun hakkını savunmayanlar, post düşkünü riyakârları savunuyorlar! El-İnsaf
o riyakârlar ki müridlere yamalıklı elbiseyi tavsiye ederler de kendileri ipek, atlas giyerler. Davetlerde yemeklerde israf had safhada onlara nefis terbiyesi gerekli değil! Onlar mersedesle gezmeli çünkü soylu adamlar, siz avamsınız, size nefis terbiyesi için daha çook sürünmek gerek. Bu arada onları da çook savunmak gerek!
Ne diyelim dostlar, soylu SEYYİD hikâyeleriyle sömürge kuranların yardakçıları da sömürülenler olunca avukatlık bize mi kaldı?