content

07 Tem

Adalette, Hukukta; Kin, Öfke, Yandaşlık Olur mu?

İnsanlık tarihi boyunca; Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması  ile güç ve yetki
sahiplerinin muhaliflere yönelik kin,öfke nefret ve hınçla intikam almaya
yönelik önlem tartışmalar yaşanmıştır. Siyasi iktidarın sahip olduğu güç
ve yetki ile hukuku, hakları, adaleti tersyüz etme endişesi; Hukuk
Devletigerçeğini ortaya çıkarmıştır.

İktidarın; keyfiliğine, diktatörlüğüne ve totaliterliğine karşı,
kitleleri bastırma, sindirme, susturma, hak arama taleplerini önleme
çabasına karşı siyasi iktidarın; hukuk kuralları ve hukuk organları ile
denetlenmesi gerçeğine varılmıştır. Anayasaların ve yasaların devlet ve
toplum düzeninde hakim olması gerçeğine böyle varılmıştır.

Türkiye'de yıllardır süren tartışma; Türkiye'nin hukuk devleti olup
olmadığı, yetkili kişilerin denetlenebilirliği ve hesap verebilme durumdur.
Dokunulmazlıkların olduğu, siyasilerin ve bazı kamu yetkililerin hesap
veremezliği anlayışı, Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan uzak bırakmıştır.

Şimdilerde ise yapılan tartışma; yargısal düzenlemelerin, Türkiye'yi
hukuk devleti yapıp yapmadığı veya daha da geriye götürüp götürmediğidir.

Toplumda; Ceza Yargılamasının güç ve iktidar savaşın aracı olarak
kullanıldığı, sindirme aracı olarak kullanıldığı, İntikam hukuku olarak
kullanıldığı algısı vardır.

Yargı ne derece demokratikleşmiştir?

Demokratikleşemeyen yargı, demokrasi sistemini işletemez.

* *
Yargı; oyalama, güçlerin eşitsizliği ile üstünlerin hukukunu sürdüren,
tezgah altı soruşturma, yargılama ve hüküm verme mekanizmaları olmamalıdır.

Türkiye'de hukuk devleti ve adalet olsaydı;

- Kanun önünde herkes eşittir ilkesi bir tarafa bırakılır mıydı?

- Siyasi, dini, etnik, mezhepçi yandaş koruma ve kollama uygulaması olur
muydu?

- Asker düşmanlığından keyfi iddianame düzenlemekten meslekten ihraç
edileni, rüşvetten mahkum olduğundan meslekten ihraç edileni,
ahlaksızlıktan meslekten ihraç edileni, homoseksüellikten meslekten ihraç
edileni mesleğe döndürüpte, görevinden dolayı değil de sırf basında
mesleki başarıları yer aldı diye başarılı hakimi *mesleğe
döndürmezlikedilir miydi?

- Özel yetkili mahkemeler olur muydu?

- Uzun tutuklulukla yargılama olur muydu?

- İnfazla başlayan yargılama olur muydu?

- Adil yargılama da, Adli denetimsizlik olur muydu?

- Kalpazanlıktan, terörden, ihaleye fesat karıştırmaktan yargılananlar,
Milletvekili olur muydu?

* *
Kanunların *değiştirilmesi, Yargılamanın siyasi otorite iradesine göre
yürütülmesi, adil olması anlamına gelmez. Öncelik hukuk kurallarının ve
yargılamanın adil olmasıdır.

* *
Yeni düzenlemede ile getirilen değişiklikler

- Savcı ve hakimlerin yetkisinde düzenleme var.

- Avukat tutmada sınır kalktı.

- Şüpheli hemen getirtiliyordu, kalktı.

- CMUK91/1 e göre gözaltı 24 saat 48 saate çıkarılıyor. Gözaltında  7 gün
kalktı.

- Araç ve gereç ilgili dairelerden alınıyordu, şimdi alınmayacak.

- Terör ve darbe suçlarında izin şartı yok.

- Yasada bürokratı koruma var. Üst makamlardan izin alacak.

- CMUK 110 madde gereği tutukluluk nedenleri var olsa bile Adli kontrol
getiriliyor. Adli kontrol bir tedbirdir.  Kaçmayı önleyecek bir maddeyi
içermektedir.

- CMUK 109 madde/3/k ile; Belli bir mahal dışına çıkmama, Konutu
terketmemek , Belli yerlere gitmeme olarak adli kontrol kararı
verilebilecek.

- Getirilen yeni hakim tipi özgürlük hakimliğidir. Örneği Fransa'da var.
Esas mahkeme sadece yargılama yapar, kararı başka hakim verir. İtiraza
başka hakim bakar.

Yeni yargı paketi ile sistem aynı, omurga aynı organ ve doku nakli
yapılmıştır.

Terör örgütlerinin çeşitliliği ile militan sayısı fazlalığı ve sosyal
nedenlerden özel mahkemelerin olması savunulmuştur. Bu yaklaşım doğru mudur
özel mahkemeler gerekir mi, ihtiyaç var mı? Oysa bu durum; adli yargıda
ikili yapı oluşturacaktır. Yine görülmekte olan davalarda uygulanan sanık
lehine uygulanmaması eşitlik ilkesine aykırılık doğuracaktır.

* *

Adı ne olursa olsun Özel Yetkili Mahkemeler, olağanüstü mahkemelerdir.

Siyasi iktidarın emrinde Bürokhakimi ortaya çıkmıştır.

* *

Yargının; hem bağımsızlığı, hem tarafsızlığı olmalı hem de teminatı
olmalıdır.

Olağanüstü yargı dönemi vardır. Yargı bağımsızlığı yıkılmıştır. Hukuk
devleti nerede?

* *

Ceza Hukuku'nun Genel önlem ve Özel önlem olmak üzer iki amacı vardır.

* *

Cezalandırma ile devlet;

Suç işlemeyi önler, İbret almayı sağlar, toplumsal savunma ödettirilir

Yani suç ve ceza da hesaplaşma ve ödetme vardır. Suçun karşılığı ceza
verilir

Mahkemeler; fiili yargılar, faili değil.

Yargı; adaleti sağlamazsa kişi öç alır, toplum ve kamu düzeni bozulur,
kaos olur.

Ceza Yargılaması siyasal olmamalı, Yargılama hukuki yapılmalıdır.

Ceza Hukuku, İntikam Hukuku olmamalıdır.

* *

Günün Sözü: Adalet diye adaletsizliğin yandaşa ve karşıt kesime göre
dağıtılması yıkımdır.
 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank