Açlık Vebası Ya da Holodomor
Amerika’nın, dünya hidrokarbon kaynaklarını denetlemek için her yola başvurduğunu biliyoruz. Orta Asya hidrokarbon kaynaklarını denetlemek için birçok Türk Cumhuriyetine üsler kurmuştu. Sürdüremedi üsler birer ikişer kapandı.
Bizim devletin başındakilerin, Amerika’nın menfaatlerini Türk cumhuriyetlerinde korumak için yaptıkları “diplomatik eskortluk” çalışmalarında da bir sonuç çıkmadı.
Amerika’nın elinde geriye çok az eski Sovyet cumhuriyeti kaldı. Bunların içinde en iyi kullandığı Polonya, Ukrayna ve Çek Cumhuriyeti var.
Polonya ve Çek Cumhuriyetlerine füze kalkanı yerleştirmek istedi. Ancak Rusya’nın sert muhalefeti nedeniyle şimdiye kadar gerçekleşmedi.
ABD’nin Rusya’ya karşı en kolay kullandığı ülke Ukrayna’dır.
Kışın ortasında Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırttı. Birçok Avrupa ülkesini soğukta bıraktırdı.
ABD bu kışkırtmalarını 1932 ye kadar götürdü. Bizde 1915 götürmüşlerdi. Ermeni soykırımı yalanını ikide bir önümüze koymuşlardı.
Ukrayna’da 1932-1933 yıllarında kıtlık olmuştu. Kıtlıkta birçok insan ölmüştü. Köylüler Sovyet politikalarına karşı çıkmış ve buğday ekimi yapmamışlardı. Sonunda kıtlık oldu.
Tıpkı, Ermeni Tehcirini bize karşı, soykırım suçlaması olarak kullandıkları gibi, Rusya’ya karşıda kıtlıktan ölenlerin sorumlusu olarak Rusya’yı suçluyorlar.
Ukrayna Birleşmiş Milletlere bir önerge vererek 1932 kıtlığından dolayı Rusya’dan tazminat istiyor. Bu önergeyi başta AB ve ABD destekliyor.
Aslında soykırım yalanı da, Rusya’nın Açlık Vebası ile suçlanması da hidrokarbon kaynaklarının Amerika tarafından denetlenmesi içindir.
Ukrayna ve Rusya’nın durumu, bugünlerdeki Türkiye ve Azerbaycan durumuna benzemektedir. Ukrayna’da Rusçanın alası konuşulur. Ama araya hidrokarbon girdiği için şimdilerde Ukrayna da Rusça değil Amerikanca konuşuluyor.
ABD’nin, Rusya Ukrayna ilişkilerini böyle kullanmasının hayati tehlikesi ortadadır. Dünya savaşı çıkarsa oradan çıkar.