Acı Üstüne Acı….
Cenab- ı Hak , daha beterinden korusun. Son günlerde acı üzerine acı yaşıyoruz. Şehitlerimizin haberi taze iken ,bu defa depremde kaybettiklerimizle sarsıldık. 1) Şüphesiz ,Rabbimizin kudreti karşısında aciziz. Ama gereken tedbirler alınsa , ciddi bir denetim düzeni olsa , böylesine kötü inşaatlara geçit verilmese bu kadar kayıp verilir miydi? Asla. - Yedi katlı bina i iskambil kağıtları gibi , üst üste yapışmış. Öğreniyoruz ki , zaten sabıkalı bir yapı imiş. Uzun süre iskana kapatılmış. Sonra sorumsuz ve ahlaksızların gayreti ile , iskana açılmış. Ve sonuçta facia yaşandı.Şimdi kimden hesap sorulacaktır? Yoksa , her zamanki gibi , yapanın yaptığı yanına kar mı kalacaktır? - Bölge, devamlı depremlerin yaşandığı , fay hattı üzerinde bir yer.
Ama ciddi hiçbir tedbir yok. İnşaatlar çürük. Ne doğru dürüst demir var , nede beton. Aslında böylesine 7,2 lik bir sarsıntıda değil , çok daha düşük ölçekli bir depremde, yerle bir olmaya mahkum. Yazık oluyor kaybettiğimiz kardeşlerimize / kadınlarımıza /çocuklarımıza / öğretmenlerimize /öğrencilerimize. Bile bile lades. - Devlet Afet sonrasında üzerine düşeni, hızla yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. ( Belli olmuştur ki ,Marmara depreminden sonra , ciddi çalışmalar gerçekleştirilmiştir.) Tüm ekipler, ekipmanlar, Bölgeye yağdırılmaktadır. Türk Halkı,her zaman olduğu gibi , cömertliğini sergilemektedir. Dilerim ki , dağıtımda titiz davranılsın.
Yardımlar; çıkarcılara , ahlaksız tiplere , teröristlere gitmesin. Bölgenin nüfusu , (Adapazarı depreminde olduğu gibi aniden iki katına çıkmasın. Beleşçilerle , kan emicilerle dolmasın. ( Kaybettiklerimize Allahtan Rahmet , kalanlara sabır , yaralılara da şifa diliyorum.) 2) Terör , 30 yıldır bitmeyen bir çile . Dış mihrakların sahneye koyduğu , hainlerin oynadığı bir oyun. - Türkiye’nin önünü kesen , kaynaklarını tüketen , huzuru bozan , binlerce aileye ateş düşüren evlat acısı yaşatan bir trajedi. - Gerçekleri herkes biliyor.
Nedense hep fluğ konuşuluyor , açık net konuşulmuyor. Şöyle ki; a) Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur. Zira Kürtlerin yer yüzünde en rahat yaşadıkları , hiç sıkıntı çekmedikleri , nüfusa oranlarının çok üzerinde (milletvekili,bürokrat,yargıç,asker,iş adamı vs.) temsil hakkına sahip olduğu , en fazla kaynağın aktarıldığı(vergi ödenmez, elektrik ve su parası düşünülmez,her türlü soysan yardımlar ve destekler sağlanır, ihalelerde kayrılır, vs.) bir ülkedir, Türkiye. Buna rağmen devamlı şikayetçi olunur. Talepler bitip tükenmek bilmez. Hele hele (Bölge halkı ile ilgisi, olmayan, zaten bölgede değil büyük şehirlerde lüks hayat yaşayan , ağalık düzeninin temsilcileri)milletvekillerinin talepleri / baskıları/şantajları, evliyaları bile çıldırtacak düzeyde olur.
Terörü de , bir baskı aracı olarak kullanmaktan hiç sıkılmazlar. b) Sorun Ermeni sorunudur. PKK bir ermeni terör örgütüdür.Amaç bölgedeki Kürtleri , ( öldürerek ve göçe zorlayarak) tasfiye etmek , “Büyük Ermenistan” idealini gerçekleştirmek 2015 Yılında ABD ye bağlı bir Ermeni Devleti kurmaktır. Kuzey Irakta ki yapılanma da , Kürt’ler için değildir. Barzani Yahudi asıllıdır.Kurulan İsraile tampon görevi ifa edecek “ Barzan Devleti” dir. Nitekim; Kuzey Irakta askeri ve sivil tüm sahalara İsrailliler hakimdir.PKK lıları da eğiten , silah sağlayan , saldırtan İsrail’dir. ( Elbette , ABD ve Almanya’nın , Suriye ve İran ‘ın destekleri de bilinmektedir.Son Terör saldırılarında , Black Water mensubu , psikopat , katil , paralı askerlerin rolü de önemlidir.) Sayın Başbakan, niçin açık açık , İsrail / ABD / Ermenistan / Almanya /Yunanistan/ Bulgaristan/ Fransa / Danimarka / İsveç /Norveç /İtalya / Suriye / İran vb. ülkeleri açıkça teşhir etmemektedir? Dünya komu oyu önünde rezil duruma düşürmemektedir? c) Son , intikam operasyonunu , gururla izliyoruz.
Sayın Genel Kurmay Başkanına da , harekatı bizzat yönettiği için , şükran duyuyoruz.( Zira en kritik anlarda bile golf zevkinden vazgeçemeyen , komutanları da maalesef gördük.) İnşeallah , liderleri ile birlikte , tüm örgütün kökünü kazır. Yurt içi kamplar dahil, tüm ihanet yuvalarını başlarına yıkar d) Ümit ediyorum ve diliyorum ki; devamlı savunmada kalmak , her gün baskın yemek, çok sayıda şehit vermek dönemi kapanır.Baskın yapan biz oluruz. . e) İnşeallah; en kısa sürede , bu pejmürde karakolların yerine de , Türk Ordusunun şanına yakışır , kaleler inşa edilir. f) Şüphesiz , Sivil yönetiminde en büyük görevi ve vebali astromik düzeye ulaşmış ( uyuşturucu / akaryakıt/ silah/ sigara /çay /şeker/ tuz vs. vs.) kaçakçılıklarını önlemektir.
Bu kaçakçılıkları yapanlarla da ( CIA / MOSSAD / Alman İstihbaratı BND , PKK , Feodal düzenin mensupları ve marabalar ); geçiş yolarlıda bellidir.Niçin göz yumulmaktadır? Teröre muazzam kaynak sağlayan bu yollar niçin kurutulmamaktadır? Niçin ( İhanetleri tescilli ) Barzani ve Talabani çetelerine göz yumulmaktadır?Ve neden bu dönek , nankör tiplerden medet umulmaktadır? g) Terörün azmasında ; “Kürt Açılımı” fiyaskosunun mimarı , İmralı canisi ile görüşmelerin sorumlusu , iki yıl operasyonların engelleyicisi , Sn. Beşir Atalay ‘ın vebali büyüktür. Ne var ki hala göreve devam etmektedir. h) Elbette , AKP içindeki ( Sn. Başbakanın övünerek söylediği ) Kürt asıllı milletvekillerinin de etkisi ve vebali büyüktür.
Devamlı olarak taviz politikası sürdürülmüştür. Örgüt üyesi belediyelere , BDP lilere göz yumulmuştur. KCK nın güçlenmesine fırsat verilmiştir. ı) Yargı görevini tam anlamı ile yerine getirmelidir.Ms. BDP kapatılmalıdır.Teröre aktarılan kaynakların hesabı sorulmalıdır. Terör destekçilerine siyaset yasağı getirilmelidir. i) Gündemin en önemli maddesi Anayasa değildir. Terör , iş ve aştır. Kaldı ki , BDP nin de oyunun ağırlıklı olacağı bir Anayasa çalışmasından Ülke hayrına hiçbir sonuç çıkmaz . Bol bol laf üretilir, zaman israf edilir. Yeni Anayasa ile “İDAM” cezasını getirebilecek misiniz? Hak edene , hak ettiği cezayı verebilecek misiniz ? Bunu sağlamayan bir Anayasa hiçbir işe yaramaz…