Acı Biber Yiyen Uzun ve Sağlıklı Yaşıyor
Çin’ de yapılan geniş kapsamlı ve ileriye dönük araştırmada baharatlı gıdaları sık tüketmenin ölüm riskini yüzde 14 azalttığı ortaya çıktı (1).
Araştırma, 2004-2008 tarihleri arasında Çin’ in 1o farklı coğrafi bölgesinden katılımcıların bulunduğu China Kadoorie Biobank (CKB) verileriyle gerçekleştirildi.
CKB, Çin’ de kronik hastalıkların genetik ve çevresel sebeplerini araştırmak için kurulmuştur.
Başlangıçta kanser, kalp hastalıkları ve felç gibi hastalıkları bulunmayan 30-79 yaşlar arasındaki 199.293 erkek ve 288.082 kadın ortalama 7.2 sene takip edildi.
Bu sürede 11.820 erkeğin ve 8.404 kadının öldüğü belirlendi.
Bunlar baharat tüketimlerine göre değerlendirildiklerinde ölüm oranlarının haftada 1 kereden az baharat yiyenlerde binde 6.1; haftada 1-2 kere yiyenlerde binde 4.4; haftada 3-5 kere yiyenlerde 4.3 ve haftada 6-7 gün yiyenlerde ise binde 5.8 olduğu ortaya çıktı.
Ölüm oranı başka bir ifade ile her gün acı yiyenlerde haftada bir yiyenlere göre yüzde 14 daha düşüktü.
Bilinen risk faktörleri hesaba katıldıktan sonra baharatlı gıdaların yenmesinin hem erkeklerde hem kadınlarda genel mortalite ile kanser, iskemik kalp ve solunum hastalıklarına bağlı ölümleri azalttığı tespit edildi.
Baharat tüketimi ve mortalite arasındaki ters ilişki alkol kullanmayanlarda daha kuvvetliydi.
Baharat mutfakların olmazsa olmazıdır
Baharat, tüm dünya mutfaklarının vazgeçilmez unsurlarındandır.
Yiyeceklere renk, lezzet, koku vermek, bozulmalarını önlemek ve tıbbı amaçlarla kullanılırlar.
Çin’ de en çok kullanılan baharatların başında ise acı kırmızıbiber gelir.
Bir ekolojik çalışmada baharattan zengin besinleri tüketenlerde kanser riskinin düşük olduğu gösterilmiştir.
Baharatlardaki biyo-aktif maddelerin obezite, kalp-damar ve gastro-intestinal hastalıklar, çeşitli kanserler, nörojen mesane ve deri rahatsızlıklarında faydalı etkileri vardır.
Önemli bir araştırma
500 bine yakın insan üzerinde ve ileriye dönük olarak yapılmış; ölüm için belirlenmiş ve muhtemel risk faktörlerinin dikkatle kontrol edilmiş olması araştırmanın değerini artırıyor.
Bununla beraber araştırmanın baharatlı yiyecekleri tercih edenlerin diğer beslenme alışkanlıkları ve hayat tarzı özelliklerinin sonuçlar üzerinde etkisi olabilmesi, baharat tercihinde sosyo-ekonomik durumun da önemli
Kronik hastalığı olanların baharattan uzak duruyor olması gibi ters bir illiyet de mümkündür ama başlangıçta kanser, kalp hastalığı ve felci olanların dışlanmış olması bu ihtimali zayıflatmaktadır.
Kapsaisin mi?
Acı biberdeki en aktif bileşik anti-enflamatuar, antikanserojen, anti-hipertansif, anti-mikrobiyal ve anti-obez özellikleri bilinen “kapsaisin” dir.
Bilhassa anti-mikrobiyal etkisinin bağırsak bakterileri (mikrobiyota) üzerine olan etkileri çok önemli olabilir.
Mikrobiyatanın obeziteden diyabete, sirozdan kalp-damar hastalıkları ve kanserlere, birçok hastalığın oluşumda oynadığı rol çok iyi biliniyor.
Daha önce birçok epidemiyolojik çalışmada kapsaisinin mide ve safra kesesi kanseri riskini azalttığı gösterilmişti.
Kalp-damar sistemi kapsaisine duyarlı sinirlerden zengindir ve kapsaisinin antioksidan ve antiplatelet tesirleri de vardır
Taze acı biber, kapsaisin, vitamin C, A, K, B6 ve potasyum gibi maddelerden daha da zengindir ve araştırmaya göre diyabet riski, acı biberi taze tüketenlerde daha düşüktür.
Gelelim neticeye
Hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.
Bugün tüm dünyada adeta salgın bir artan hastalıkların birçoğunun kökeninde sağlıksız beslenme yattığı ortaya çıkıyor.
İşlenmiş şeker, un ve trans yağlar hayatımıza yaygın şekilde girerken, taze sebze ve meyvenin, sağlıklı hayvansal ürünlerin, fermente ve lifli gıdaların giderek daha az tüketilir olması bu hastalıkların başlıca sebebidir.
Acı biber de diğer baharatlar da sağlık beslenmenin unsurlarından biridir ve ülkemiz mutfağı bu bakımdan oldukça da zengindir.
Bunların herhangi birini göklere çıkarmak doğru değildir, tümünden de mantıklı ve makul ölçülerde faydalanmak gerekir.
Kaynak: