Aç Aç Nereye Kadar?
On şehit verdiğimizin ertesi DTP ile görüşemem demişti bakanlarınbaşı.
Yani o da aslında toplumun balık hafızalı olmasından faydalanıyor.
Şehitler verdiğimiz günlerden farkı ne bugünün.
DTP, pkkya terör örgütü dedi de biz mi duymadık?
Teröristi lanetledi, kendileri üzerinden bölücülük yapanlara dur dedi de biz mi bilmiyoruz?
Hiçbiri olmadı aslında sadece biz unuttuk, acımız iki günlüktü yasını tuttuk bitti.
"Unutmayacağız" diye sloganlar attık cenazelerinde ama yalandı.
"Şehitler ölmez vatan bölünmez" dedik te gayri gerisini söylemeye dilim varmıyor bekleyelim görelim.
**
Memnun kaldı ülkenin Başbakanı DTP ile olan görüşmeden.
DTP de Başbakan'dan memnun kaldı.
Allah muhabbetinizi arttırsın demekte bize kaldı.
Zaten açılımın ne olduğunu bile bilmiyoruz daha.
Galiba sürpriz yapıp en sonda söyleyecekler.
İstermisiniz üzerinde 25 mum olan bir pastayla kutlasınlar açılımı.
İçinden de Karayılan çıksın dansöz kıyafetiyle.
Hükümet çalsın dağdakilerde halay çekerek insin.
Tüm bu kumpanyaya destek verip alkış tutanlar demokrat.
Teröristle veya onun kollarıyla görüşmenin ülkenin bütünlüğüne zarar vereceğini düşünenler faşist olsun.
Yurtdışındaki sözde dostlarımızda hükümetle gurur duysun.
Hatta 3-5 milyar hibe atsınlar.
Malum o kadar şehit verdik kan parasına sayarız.
**
Bu arada zat-ı şahaneleri Başbakan olarak değil AKP genel başkanı olarak görüşmüş DTP ile.
Demek ki bakanlarınbaşının ağzından bundan sonra kendisine yönlendirilen eleştirilere karşı "sen T.C Başbakanıyla nasıl böyle konuşursun" tarzı bir açıklama duyamayacağız.
Duyarsakta eleştirenin "ben o sözleri AKP genel başkanına söyledim" şeklinde kendini savunma hakkı olacak.
Gerçi kendilerinin işine gelmeyeceği için pek rağbet edeceklerini sanmam böyle bir duruma.
Zaten iktidarlarının altın kuralı değil mi işine geleni işine geldiği gibi algıla.
İşine gelmeyeni, canını sıkanı, yoluna taş koyanı önce karala sonra Silivri.