ABD ve İngiltere’nin Dostları ve Türkiye
ABD ve dostları yeni bir katliam yeni bir işgal yeni ş bir sömürü alanı için işbaşında. Bölge Suriye-İran hattı. ABD başkanının en yakın dostları, İngiltere, Fransa Hindistan ve Türkiye.
Türkiye’yi yönetenler ise İslamcı ama ABD’nin dostları. Cemaat-hizmet örgütü de ABD’de.
Oysa, tarihin ve günümüzün gerçekleri vardı.
Kenya Devlet Başkanı Kenu Kenyattu; Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı, diyordu.
İşte ispanya İngiltere ABD işte Afrika’nın köleleri Amerika İnka-Aztek maya medeniyetleri yerli katliamları.
NATO Sekreteri Willy Claes : Nato'nun yeni misyonu köktendinci İslam ile mücadeledir. Artık düşmanın kod rengi yeşildir (1996).
İtalya başbakanı Berlusconi: biz kendi medeniyetimizin üstün olduğunu bilmeliyiz. İslam dünyası hoş görülü batı uygarlığının karşıtıdır, der. Oysa Batı medeniyetinin temeli vahşettir.
Bati için önemli olan menfaattir. Bunlar sadece para ve kuvvetten anlarlar. Zayıf ve haklı isen bati için hiç bir önemi yoktur. Oklahama' daki (1995) saldırıyı İslami teröristler yaptı diyen ABD suçlu Hıristiyan ABD'li Timoty' yi iğne ile idam eder.
rak petrolü kara batakları katrana buladığı görüntüleri Irak’ta öldürülen masum halk yerine dünya kamu oyuna gösterilirken kara batakların körfez yerine Fransa’daki bir kazada petrole bulanan kuşlara ait olduğu anlaşılır.
11 Eylülün canileri oldukları ileri sürülen Burkari kardeşlerin biri bir yıl önce ölmüş diğerinin ise FBI ajanı olduğu ortaya çıkar. Kuzey Irak’taki insani yardım kuruluşlarına çalışanların casus olduğu ortaya çıkar.
ABD'nin Sudan'da Silah üretiyor diye vurduğu ilaç fabrikası kuzey Afrika’nın ilaç ihtiyacının % 50 'sini karşıladığı ve bunun ABD'li ilaç firmalarının hiç işine gelmediği ortaya çıkar.
ABD'nin jet uçakları kuzey Irak’ta iki Türk helikopterini düşürür (1994), Marmara’da ise Saratoga gemisini ABD savaş gemileri vurur. AIHM başörtüsü ve refah partisi hakkında olumsuz karar verirken, Sih'lerin türbanı ve Budistlerin sarı elbiseleri için olumlu kararlar verir.
Rusya ile savaşırken Afganlılar mücahit, ABD ile savaşırken terörist ilan edilirler.
Arafat; 1970'li yıllarda terörist idi, sonra Filistin Devlet Başkanı kabul edilir. Saron; Satilla katliamcısı idi, sonra başbakan. Saddam; Halepçe'de katliam yaparken devlet başkanıdır, Kuveyt petrolüne göz dikince diktatör ilan edilir. Krallık demokrasinin zıttı iken Afganistan’ın kurtuluşu bir krala bağlanır. ABD'nin Somali operasyonun altında Petrol çıkar.
Almanya'nın eski başbakanı: AB bir Hıristiyan topluluğudur, Müslüman Türklerin aramızda ne işi var? Derken, AB konsey başkanı ( Fransa eski c.başkanı D'Estaing ): Türkleri aramıza almak AB'nin sonu olur, diyor.
AB; en son olarak ta kendilerinin, Hıristiyan bir topluluk olduğunu, yazılı belge haline getirmek için uğraşı içine girdi (Kasım 2002)
Batı için; krallık, hümanizma hiç önemli değildir. Onlar için önemli olan menfaattir, güçtür. İnsan hakları, demokrasi, özürlük gibi kavramlar üçüncü dünya ülkeleri içindir.
ABD başkanı Bush: Haçlı seferi (crusade) başladı, der.
İngiltere dış işleri bakanı açıklama yapar; ne BM kararını bekleriz ne de Irak’ı denetleme kurulunun raporunu bekleriz. İstediğimiz an önceden haber vermeden Irak’ı vurabiliriz.
ABD ve İngiltere’nin Irak’tan kastettiği ne Irak rejimi ne de Saddam, ne kimyasal silah sahibi ol(ma)ması değil petroldü.
Batı emperyalizminin, ABD'nin insan hakları, hümanizm, BM kararları gibi kavramları hiç bir zaman önemsemediğinin delili ABD'nin Irak operasyonlarıdır.
ABD'nin İran'ı vurması için Irak'a verdiği silahları mazeret gösterip, aynı silahlar yüzünden simdi Irak'ı vurmaya kalkışması bir ikilem değil, menfaati hareket noktası kabul eden bir zihniyetin dışarıya yansıyan bir iz düşümüdür.
Menfaatim var, vururum, mantığı tarih boyunca batı emperyalizminin sloganı olmuştur.
Bu gün Türkiye’nin sevdalıları; Avupalılar ve ABD’liler geldiklerinde, ellerinde demokrasi özgürlük insan hakları, bizim elimizde kimliğimiz özgürlüğümüz ve yeraltı yerüstü kaynaklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak demokrasiyi, oy kullanmayı öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde türbanlı ilahi mesajdan uzaklaşmış din, onların elinde topraklarımız, servetimiz devletimiz vardı, demek durumuna gelmiştir.
Günün Sözü: İşbirlikçiler hem toplumlarının, hem devletlerinin hem de kendilerinin sonunu hazırlar.