A. Erkan Fişenk’ten: Bir sokağın hikâyeleri
Merkezi Ankara’da bulunan, eğitimci, şair, yazar ve araştırmacı Metin Turan’ın sahibi ve yöneticisi olduğu Ürün Yayınları arasında Günyüzü gören kitaplardan birinin adı:
1. Erkan Fişenk imzalı, Bir Sokağın Hikâyeleri.
Birinci baskısında 42 olan öykü sayısının 2 nci baskısında 56’ya çıkarılarak yayınlanan masamızdaki kitabın önsözü O. Nuri Poyrazoğlu’na ait.
Poyrazoğlu önsözünün bir yerinde;
“Onun öykülerini okurken sıradan insanların görünmeyen dünyasında nice büyük dramların yaşandığını görür, şaşarsınız” diyor.
Öykü isimlerinden bazılarının sıralanışı şöyle:
Kezban teyze, Bakkal Yusuf, Altın dişler, Sedir yastıkları, Kavga Sinema, Kooperatif, Armut, Cebeci Orta okulu, Saat, Teneke kutular, Zehra teyze, Karacabey hamamı ve Berber Emin ve Nazmiye Teyze, Kilim, Hırka, Terzi, Zehra Hanım Ayva hikâyesi vd.
A.Erkan Fişenk’in çocukluğu, Ankara’nın Hacettepe semtinde geçmiş.
Biz de Hacettepe’nin komşusu Hamamönün’de uzun yıllar oturduğumuz, yaşadığımız için Fişenk’in öykülerinden anlatımlarla yakınlık duyduğumu belirtmeliyim, doğrulamalıyım.
İlk öykünün adı “Sisli ağaçlara doğru”.
3. sayfada başlıyor.
İlk satırları şöyle:
Hocam Osman Nuri Poyrazoğlu, resimlerimde neden yalnız bir kadın yaptığımı sordu defalarca. Tek bir cümle ile yayınlayacak bir şey değildi bu.
Ben de edebiyatçı hocama bunun nedenini yazdım.
A.Erkan Fişenk anlatımlarındaki akıcılığıyla dikkat çekiyor.
Zaten konu bulmadaki rahatlığı, zorluk çekmeyen zenginliği anlatımlarının, yazdıklarının geleceğe taşınması bakımından önemlilik taşıyor, anlam ifade ediyor.
Sayfa 84’deki “Karacabey hamamı ve Berber Emin ve Nazmiye Teyze” başlıklı öykünün girişindeki anlatımlar:
Hacettepe’nin Samanpazarı’na uzanan kısmına “Hamamönü” adını veren, kubbesinde küçük otların bittiği Karacabey hamamı bugün de kullanılıyor.
Ortasında büyük bir köbek taşının yeraldığı Karacabey hamamı, bir sıra küçük kubbenin ana kubbeye bağlandığı, ufak bir sesin bile yankılandığı.
1300’lü yıllarda inşa edilmiş mabet görünümünde bir yapı.
***