content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

18 Haz

53 Yıllık Demokratik Hak (!) Paranoyası

Bu makale ilk defa 06 Şubat 2009 tarihinde ‘Davos’ta Son Tango’ adıyla yayınlandı. O günden bu yana gidişatta değişen bir şey yok. Dolayısıyla sonraki yazının açılım ve takdimi mahiyetinde olmak üzere ve “tekrar” dikkatle okumanız ricasıyla bilgilerinize sunuyorum:  

“Ülkemizde 27 Mayıs'tan bu güne ısrarla sürdürülen bir kirli oyun var. Zaten, o büyük kırılma 11 Kasım 1938 şeametinden sonra gelen 2. karşıdevrim ve meş'um sapma Türkiye'yi çökertmek içindi. Bu gün akredite medyanın adını utanmadan, tam bir kasıtla  “Ergenekon” koyduğu Ümraniye davasına esas cürüm ve caniyane emellerin tahakkuk mebdei ve milâdı da aynı tarihe rastlar. (bu nedenle, bahusus soruşturmanın geriye uzanmasını ve 27 Mayıs'ı içine alan tam bir hesaplaşma ve yüzleşme 'temiz eller operasyonu' olmasını istemekteyiz.) 

Demokrat Parti tarafından (Halk Partisinin şiddetli muhalefetine rağmen) kanlı Kıbrıs olaylarını önlemek ve Milli davayı koordine etmek için kurulan G. Kurmay Özel Harp Dairesi ile 1960'a kadar bu dairenin iştigal ettiği kritik konu olan TMT'yi suçlamak, büyük haksızlık, yalan ve iftiradır. Nitekim 27 Mayıs’ta önce kendi G. Kurmay Başkanının başını yediği, Türk Ordusunda tarihinin (25.000 civarında her rütbeden) en büyük tasfiyesini gerçekleştirdiği ve TSK'nın Atatürkçü unsurlardan bütünüyle ayıklandığı da asla unutulmamalı..

Dolayısıyla, 'Encümeni Daniş', 12 Mart, 12 Eylül ve sürecin bekraund'u olan 28 Şubat soygun - vurgunları da bu bağlamda büyüteç altına konulmak, araştırılmak-soruşturulmak ve muhakeme edilmek zorundadır. Aksi taktirde gladyo bypas edilecek, sadece ahtapotun 1 kolu kesilerek, menfur beyin ve hain gövdenin hükmünü sürdürmesine göz yumulacaktır!.. 

Yani, milli birlik komitesi bu örgüt'ün günümüze uzanan temeli, İnönü'de bir numarası idi. (Bak: Encümeni Daniş) Sonra bunun yerini A.Atila Sözer tarafından ad ve eylem bazında bütün ayrıntılarıyla açıklanan 'karayılan' örgütü (gladyo) aldı. Bu kitap ilk baskısının yapıldığı dönemde yolsuzluklardan sorumlu Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu'na verildi. Akabinde yok oldu. Şimdi piyasada var. (Karayılan Doktrini-devrimci güçler, A.Atila Sözer, Saycom-kırmızı kurdele) 

Dahası İnönü'nün Lozan'dan itibaren üstlenerek yürüttüğü gerçek misyonu da Anayurt Gazetesi yazarı H. H. Memiş'in 'Diken' isimli kitabından öğrenebilirsiniz. (Diken, Hükümet Sistemleri, Akasya Kitap, Mayıs-2007, Ankara) Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun AB-D sürecine ilişkin değerlendirmeleri ve Yılmaz Dikbaş'ın bu süreçte oynanan oyunlara dair kitaplarına bir göz atarsanız sanırım 'oynanan oyun' bütün boyutlarıyla ortaya çıkacaktır.

MESELA!... 16 Şubat 1999 tarihinde terör örgütü başı Öcalan'ın, Kenya`nın Başkenti Nairobi`den tesellüm edilerek Türkiye`ye getirilmesi, 56. hükümet başı B.Ecevit'in 'kahraman' ilân edilerek, akabinde 18 Nisan 1999 erken Seçime gidilmiş olmasını nasıl yorumlarsınız?.. Derken, hükümeti kurma görevinin 9. Cumhurbaşkanı Demirel tarafından DSP Genel Başkanı 'milli kahraman' Bülent Ecevit'e verilmesi!, Böylece Bülent Ecevit, başbakanlıktan istifa ettiği 1979 yılından 20 yıl sonra 5. kez Başbakanlık görevini tekrar üstlenmiş oldu. B. Ecevit, DSP, MHP ve ANAP ile 28 Mayıs 1999 günü (Mesut Yılmaz'ın 'Milliyetçi Sol' olarak tanımladığı) üçlü (17.) koalisyon hükümetini kurdu. Bu arada, MHP 21 yıl sonra hükümet ortağı oldu. 22 yıl aradan sonra ilk kez bağımsız adaylar (!?) (millet) vekili seçildi. Bunlar hep bir tesadüften mi ibaret acaba? Yoksa oyunun bir parçası mı? Gelelim günün Davos meselesine!..

DEMEK Kİ RECEP, İSRAİL’LE AYNI SAFTA 

3 Şubat 2009 günü gruplarda ve genel kurulda mesele çözüldü, suçlu moderatör!..

Zaten farklı bir durum olsaydı, Gazze'de soykırım yapan İsrail pilotlarının Konya'da (Bolu da telaffuz edilmekte?) eğitimine son verilir, yılan hikâyesine dönen 2000 yılı 'M60 tank modernizasyonu' yolsuzluğunun üstüne gidilir ve milletin kanını emen 37 temel sektör Yahudi şirketinin lisansları askıya alınırdı!. Bunların hiçbirisi olmadı. Üstelik 200 nokta atışı ile İsrail ateşkesi bozarak Hamas'ı suçladı. Ortada doğru dürüst bir ateşkes de kalmadı...

Peki, şimdi sırada ne var?
Cevap: 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri!...  (şimdi, tam da 2014 yerel/mahalli seçimlerin arefesinde...) Yani, AKP'nin parlatılması ve Recep Tayip Erdoğan'a "milli kahraman" rolü”. 

 Netice: Yine bir devri sabık (sun-i ve sanal kahraman) yaratma paranoyası uç vermiş olabilir!..
Bu durumda; Acilen ve derhal, Chp ve Mhp'ye SEÇSİS'i (ysk'nın hileli ve şaibeli seçim/sonuç kayıt,  takip ve işletim sistemi programını) bütün sonuçları ile RED ederek, uygulamadan derhal kaldırılmasını sağlamak düşer. Bunu yapmaz, yapmak istemez ve/veya "yapamayız, gücümüz yetmez" diyerek kaçınırlarsa; Biliniz ki!. Her iki politik-ACI tertip ve teşekkülü'de Akp'nin yandaşı, yoldaşı ve her konuda AB-D'nin anlaşmalı "işbirlikçisi" dirler...

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank