3. Timur Stratejisi Olamaz mı?
Tarih ibret alınacak bir mazi, ders çıkartacak bir tecrübe ve ilham alınacak bir levhadır. Özellikle Türk tarihi, günümüze kadar on altı imparatorluk ve sayısız devletler kurmuş, milliyetsizlere milliyeti, devletsizlere devleti, nasipsizlere kısmeti, kör gözlere hikmeti, gösteren sayısız hadiseler ve kahramanlıklarla doludur. Buradan hareketle bu gün ortaya atılan “Türk Bir Dev “fikri, bana Timur stratejini hatırlatıyor. Elbette o dönemin şartları bu gün için aynen geçerli değildir. Ama bu levhaya bakarak ilham almak, veya bu günün şartları içinde “ Türk bir Dev” fikrinin oluşmasındaki gerekliliği anlamak bakımından önemlidir. Bu gün yapılması gereken şey, bu fikrin kadrolarını eğitmektir. Rus gizli servisi Çeka ( Bu günkü adı GKB) ajanlarının 1922 yılında Enver paşa ile ilgili tuttukları bir raporda ilginç bir cümle dikkatimi çekmişti. Söz konusu raporda Merhum Enver paşanın 2. Timur stratejisini uygulamak istediğinin altı çiziliyordu. Enver paşa hayal kurmuyordu aslında. Duşanbe şehrini Ruslardan almış ve kırk bin kişiyi bulan ordusu ile ciddi bir tehdit olmuştu Rusların başına. Nitekim Lenin ölüm fermanını imzalarken, iki yıl gibi kısa bir zamanda Türkistan’da ki dağınık azaldık ordusu mensuplarını, kolbaşılarını bir araya getirip kırk bin kişilik bir ordu ile Rus yayılmasını kısa süre içinde olsa engelleyen Enver paşanın 2. Timur stratejisinden bahsetmesi önemli bir ayrıntıdır bence.
Sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin değil, diğer Türk devlet politikaları bu anlayış çerçevesinde şekillenmeye başlarsa bu dediğimiz büyük Turan devleti Avrupa birliği şeklinde ortaya çıkabilir. Bu da çok uzun zaman almaz. İlk yapılacak iki şey, ilk atılacak adım bana göre Ortak bir anayasa, ortak bir eğitim müfredatıdır, Gerisi kendiliğinden oluşur.
Bu gün hükümetin dış politikadaki açılımlarını izlerken, Türk- İslam dünyasını Büyük Turan felsefesi içinde yoğurup, İslam âleminin liderliğini üstlenebilirler. Bana göre Kürt açılımından daha fazla önemlidir ve o zaman Kürt açılımına da gerek kalmaz vesselam.
Hükümet turan hayali içinde değil ki, tarikat-cemaat kardeşliği peşinde koşturuyor.
Temmuz 31st, 2010 at 07:26Ayrıca ülkede yeni bir anayasa ve toplumsal bir konsesus fırsatını bu hükümet çok beceriksizce HABUR KARŞILAMASI ile mahvetmiştir. Bu iktidar büyük fırsat kaçırmıştır. Açılımlar da zırvalıktan başka bir şey değildir.
TURAN felsefesini bu hükümet yapamaz
yapar, ya da yapamaz uğur bey. Biz hatırlatalım. Haklısın mevcutta bunu yapacak başka partide zaten yok.
Temmuz 31st, 2010 at 19:27