28 Şubatın mı, Yassıada’nın mı Rövanşı Alınmakta!?
Her ne kadar 28 Şubat sürecinin de, Yassıada sürecinin de siyasal ve ekonomik sponsorları aynı nokta olsa da, Ergenekon yargılama süreciyle ilgili yapılmak istenen, Yassıada'nın da 28 Şubat'ın da tekrar etmemesi için devlet örgütünün yeniden yapılandırılmasının sağlanmasıdır.
Devletin yeniden yapılandırılması sürecinde fark edildiği gibi, iktidarın yapmak istediği şey, bir yandan siyasal olarak iktidar olmanın yanında muktedir olabilmenin yollarının açılması iken, bir yandan da başka klik ve odakların devlet üst noktalarını oluşturan Danıştay, Sayıştay, Yargıtay, HSYK, YÖK vb. kurumların kurmay kadrolarının ve komisyonlarındaki nüfuzunun kırılmasıdır. Bunun yolu da, böylesi kadroların bu gün için ele geçirilmiş olsa bile, yarın için başkaları tarafından ele geçirilmesinin zorlaştırılmasıdır. Bunun en basit yöntemi de, bu kurum veya kurullardaki üye sayısının artırılması, bu kadrolara gelecek kişilerin göreve gelme usul ve esaslarının geniş kitlelerce kabul edilecek saydam yöntemlere bağlanmasıdır.
Devletin Yeniden Yapılandırılması Sürecinde Anayasa İskeletinin Teorik Altyapısı:
Şimdiye kadar genellikle dile getirdiğim gibi, 2012 Anayasası'nın içeriğinin mümkün olduğunca soyutlaştırılması, madde sayılarının azaltılması, Anayasa'nın bir yasaklar bildirgesi olmaktan çok temel hak ve özgürlüklerin garantiye alındığı bir haklar bildirgesi haline getirilmesi, bunun yanında da devlet örgütünün temel organlarının yeniden yapılanması ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerinde ayrıntıya girmektense bu ayrıntıların YASAL DÜZEYE indirgenmesidir. Devlet kurumlarının oluşum ve birbiriyle olan sistematik ilişkilerinin anayasal düzeyde ele alınması hele hele bu sistematiğin ortaya konmasında ayrıntıya girilmesi kanımızca büyük bir yanlışlık olacaktır.
Ne var ki, yukarıdaki paragrafta dile getirmiş olduğumuz ideal anayasa modeli gerek Yassıada sürecinde gerekse 28 şubat sürecinde devlete nüfuz eden kliklerin önünün bütünüyle (ilelebed) kesilmesi için devletin temel kurumlarının yapıları ve birbirleriyle olan ilişkileri konusunda ayrıntıya girilecek gibi görülüyor. Yeni Anayasa yapım sürecinin biraz daha geciktirilmesinin katlanılabilir yanı kalmamıştır ancak, yargılama süreci bitmeden yeni anayasa'nın TBMM genel kuruluna indrilimemesi daha mantıklı olacaktır. Zira bu sıcaklık ortamında devlet organlarının yapılandırılması sağduyu çizgisinden çıkıp 'hamasî' etkiler altında kalması muhtemeldir.
Yalnız şunu da belirtmek gerekir ki, 82 Anayasasının ve daha önceki 61, 24 ve kısmen de 21 Anayasalarında kullanılan içerik harmonisine takılıp kalmamak gerek. Bu konuda çok doğal olarak gelişmiş diğer ülke anayasalarının dikkatlice özümsenmesi gerekmektedir. Bundan kastımız, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın yabancı ülke anayasalarına benzetilmesi değildir. Diğer ülkelerin anayasalarının gözlemlenmesi, buna karşın, Türkiye Cumhuriyeti için tarihteki anayasalarımıza bakıp ama onlara da takılı kalmaksızın ideale en yakın anayasanın ortaya konulmasıdır.
Yassıada Sürecinin Aktörlerinin Taban Kayması:
Dünün Yassıada sürecinin aktörleri veya o aktörlerin bu günkü izdüşümleri bu gün için tabanlarından uzaklaşmakla kalmayıp hiç te alışık olmadıkları bir taban üzerinden siyaset yapmaya çalışmaktadırlar. Bu taban kayması onlar için gaflet derekesindedir. Ne var ki, bu aktörlerin zaten bu gün için halk içindeki hüsn-ü kabulleri kalmamıştır. Ayrıca bu kişilerin o döneme atıfta bulunarak bu gün yeni bir mücadele içine girecek niyetleri de yoktur.
Şu var ki, bu Türk halkı, bu topraklar, bu gün için tam olarak olmasa da en azından gelecekte liyakatli siyasal kadroları bulacaktır. Her toplum kendine layık olan yöneticiler tarafından yönetilirler. Ama yerin üstündekilerin, yerin altındaki kutsal şehit kanlarının hatırına biraz daha bilinçli davranmaları gerekmektedir.
Ülkemiz için müreffeh yarınlar temennilerimle.
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.