28 Şubat ve Erbakan
Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926′da Sinop’ta doğdu. İlkokula Kayseri Cumhuriyet İlkokulunda başlayan Erbakan, babasının Trabzon’a tayin olması nedeniyle ilköğrenimini burada tamamladı. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde bitirdi. 1948′de İTÜ Makine Fakültesi’nden mezun olan Erbakan, aynı yıl burada asistan olarak göreve başladı. 1965′te profesör olan Erbakan, 1966′da Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı’na getirildi. Daha sonra Genel Sekreter olan Erbakan, 1968 Mayısında Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı oldu.
1969 seçimlerinde Konya’dan bağımsız olarak adaylığını koydu ve seçilerek TBMM’ye girdi. Necmettin Erbakan, 24 Ocak 1970′de Milli Nizam Partisi’ni (MNP) kurdu. Parti, Nisan 1971′de kapatıldı. 11 Ekim 1972′de kurulan Milli Selamet Partisi (MSP) ise Erbakan başkanlığında girdiği 1973 seçimlerinde 51 parlamenterle TBMM’ye girdi. MSP-CHP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Erbakan, bu hükümetin 1974 yılı başında bozulmasının ardından kurulan dörtlü koalisyonda da yine Başbakan Yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerini üstlendi.
5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra oluşturulan 3′lü koalisyonda da bu görevini sürdüren Erbakan ve liderliğini yaptığı MSP, böylece toplam 4 yıl süreyle hükümet ortağı oldu. 1978 yılı başından 12 Eylül 1980′e kadar muhalefette kalan MSP’nin Genel Başkanlığını yürüten Erbakan, Eylül 1987′deki referandumla yeniden siyasi haklarını elde etti.
Erbakan, 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulan Refah Partisi’nin 11 Ekim 1987 tarihinde yapılan kongresinde oybirliğiyle Genel Başkanlığa seçildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya’dan Milletvekili seçilen Necmettin Erbakan, 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde de tekrar Konya’dan milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. Erbakan, 28 Haziran 1996′da Başbakan olarak RP-DYP koalisyon hükümetini kurdu. 21 Mayıs 1997′de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu ve parti Ocak 1998′de kapatıldı.
Yüksek Mahkemenin RP’nin kapatılmasına ilişkin kararı ile birlikte Erbakan’a 5 yıl süreyle siyasi yasak getirildi. 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003′te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003′te Saadet Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi’nde Genel Başkanlığa seçildi. Erbakan, kamuoyunda ”Kayıp Trilyon” davası olarak bilinen davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002′de ”özel evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum oldu. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erbakan’ın cezasını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ”Kayıp Trilyon Davası”nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve partideki organlardaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004′te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı.
Ankara Numune Hastanesinden aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın ”Kayıp Trilyon” davasında aldığı hapis cezası TCK’da yapılan değişiklik uyarınca ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun ”sürekli hastalık” raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008′de affedildi(Erbakan siyasi hayatından alıntılar yapılmıştır.)
ERBAKAN bir döneme damgasını vurmuş bir liderdi .Puslu havada siyaset yapmasını bilen ve Ankara’nın siyaset havasını,iyi koklaya bilen, bir liderdi .Siyaseti tartışmalı hale getirdi.ülkemizde tabu denilen,hiç konuşulamayan konuları konuşur,tartışmaya açardı Batı ve İsrail karşıtı politikalarıyla bilinirdi.Eminim ki büyük orta doğu projesi önüne getirildiğinde bu projeyi Amerika’nın başına vurabilecek kadar cesaretli olabilecek bir liderdi. 28 Şubat ünlü MGK’sında kendisi başbakan’dı,koalisyon ortağı olan Çillerle birlikte baya bir direnmişti bu direnç 3.5 ay sürmüştü köşke çıkıp Süleyman Demirel istifasını verdi.Millet vekili sayısı itibariyle ikinci sırada olan çillere başbakanlık verilmesi beklenirken Mesut Yılmaza verildi.Türk siyasetine damgasını vuran bir dönemden kapandı.Dolaylı bir darbe sonucu diğer adıyla,post modern darbeyle,görevinden ayrılmış oldu.Partisi 4 sefer kapatıldı halde TSK’ yı bir sefer olsun ağır hakaret edip eleştirmemiştir her zaman ordumuz için “bizim göz bebeğimiz” deyip taktirlerine şayan bıraktı silahlı kuvvetlerimiz öldüğü gün yayınladığı mesajla Necmettin Erbakan’ın vefatını büyük üzüntüyle öğrendim... Değerli bilim ve siyaset adamı olarak ülkemize yaptığı büyük hizmetler daima hatırlanacaktır demesi sözlerimi destekletecek nitelikteydi