23 Nisan Çocuk Bayramı’nı Kim(ler) İlan Etti?
23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı’nı Kim(ler) İlan Etti?
Sorunun yanıtını baştan vereyim. 12 Eylül darbesini gerçekleştiren faşist generaller… 1981 yılında çıkardıkları bir yasayla o yıla kadar kanunen Çocuk Bayramı olarak kutlanmayan 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ilan ettiler. Neyse devam edelim…
Neden çocuklar askeri adımlarla yürütülür?
23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı kutlandı.
Her çocuk bayramında ve diğer resmi bayramlarda ilkokul, ortaokul ve lise yıllarım gelir aklıma.
Askeri adımlarla yürütürlerdi hepimizi.
Tahmin ediyorum halen çocuklarımız askeri adımlarla yürütülüyor resmi bay-ramlarda ve çocuk bayramlarında…
Aynen tüm otoriter ve totaliter yönetimlerin egemen olduğu ülkelerdeki gibi…
Neden düşüncelerimizin kontrol altında olduğunu; tartışan, düşünen, farklı olana neden kızdığımızı, nefret ettiğimizi getirin aklınıza?
‘Tüm resmi bayramlarımızda çocuklar, neden askeri adımlar yürütülür?’ sorun kendinize. Bırakın çocukların yürütülmesini, büyükler bile askeri adımlarla yürümeye hazırdırlar.
Hatta kimi sol sağ örgütlerin mitinglerinde bile, askeri adımlarla yürütülür kocaman kocaman adamlar, gencecik çocuklar…
Sorulara yanıtlarınız, var ya da yok.
Düşünün, çocukluğumuzdan itibaren, büyüğe itaat, güçlü olana itaat, otoriteye itaatle büyütülüyoruz. Sorgulamıyor, eleştirmiyoruz… Soranları da, eleştirenleri de sevmiyoruz.
Devletin, otoritenin, askerin kutsallığı ve de sorgulanamazlıkları ile büyütülüyoruz. Bilinçaltımıza doğduğumuz günden itibaren, ilmik ilmik işleniyor.
Askere gitmemiş adamın, adam bile sayılmadığı bir toplumun çocukları olmak… Ne acıdır…
23 Nisan’ı gerçekten
Atatürk mü armağan etti?
Sesli düşünülmesi ve araştırılması dileğiyle sormak istiyorum.
- Çocuk Bayramı gerçekten Mustafa Kemal Atatürk tarafından mı ilan edilmiş?
- 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ne zaman ilan edilmiştir?
- Bugünkü Çocuk Esirgeme Kurumu o günkü cemiyet tarafından çocuk günü ilan edilmişse, Atatürk’le bunun ne ilgisi vardır?
- 23 Nisan 1920’de TBMM kurulduysa, çocuklarla millet iradesinin yurttaşlara ve-rilmesinin ne alakası olabilir?
- Ayrıca 1920’den önce Osmanlı İmparatorluğu’nda meclis yok mu?
- Varsa, 1920’de TBMM’ne gelen milletin vekilleri büyük oranda, aynı zamanda Osmanlı Mebusan Meclisi’nin temsilcileri değiller mi?
- Kimler bu bayramı icat ettiyse, demokrasiyi çocukca buldukları için mi, bayram ilan ettiler?
- Ve onun için mi, ülkemiz tarihi milletin iradesinin sürekli olarak askıya alındığı ve alınma girişimlerinden oluşuyor?
23 Nisan kronolojisi
- 23 Nisan 1920, TBMM’nin kuruluşu.
- 23 Nisan 1921, ‘Milli Bayram Adinde Dair Kanun’ çıkarılmış ve Türkiye’nin ilk ulusal bayramı ilan edilmiştir. Bu tarihte ne ulusal egemenlikten ne de çocuk bayramından ve armağan edildiğinden söz edilir.
- 1921’de Osmanlı Saltanatı hala kanunla hüküm sürmektedir.
- 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılır ve 1 Kasım tarihi Hakimiyet-i Milliyet Bayramı (Yani Ulusal Egemenlik Bayramı) ilan edilir.
- 23 Nisan 1924 yılında Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde “Bugün yavruların rozet bayramıdır” diye başlık atmıştır. Aynı gazete 26 Nisan 1926 yılında “23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür” başlığı ile bir yazı yayınlanmıştır.
- 23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) "Çocuk Bayramı" olarak ilan gerekçesini şöyle açıklamıştır: “Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbii edilmiştir.” Kurum, 23 Nisan 1923'te pullar çıkarmıştır.
- 23 Nisan 1927’de ilk kez kutlanan çocuk bayramına, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk sahip çıkmış, arabalarından birini çocuklara tahsis etmiştir.
- Aradan yıllar geçer ve 23 Nisan Milli Bayramı ve 1 Kasım Hakimiyet-i Milliyet Bayramı 1935’den itibaren “Milli Hakimiyet Bayramı” ve “Çocuk Bayramı” olarak kutlanmaya başlanır. Ancak yasa değişikliğinde “Çocuk Bayramı” ibaresi yoktur. Ve 1 Kasım tarihi unutulur.
- 23 Nisan 1975 yılında TRT kutlamalara resmen sahip çıkmış ve bir hafta boyunca çocuk programları yayınlamıştır.
- 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak ilan edilmesinden sonra TRT, dünya çocuklarını kucaklamayı hedefleyen projeyi hayata geçirerek, “TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği” ilan etti.
- Bu durum 1981 yılına kadar devam etmiştir. TBMM’ni, siyasi partileri kapatan, liderleri gözaltına alan, milletin iradesini yerle bir eden, yüzbinlerce insanı işkenceden geçiren, yüzlerce insanın işkencede ölmesine, sakat kalmasına neden olan, yüzlerce insanı sokak ortalarında katleden, faili meçhul cinayetleri, yargısız infazları ve onlarca gencecik insanın idamını gerçekleştiren, kitapları yakan 12 Eylül Darbesi paşalarının Milli Güvenlik Konseyi, yaptığı bir kanun değişikliği ile kanunen kutlanmayan bayramı, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ilan etmiştir.
Yani 12 Eylül faşizminin bir ürünüdür, bugünkü anlamıyla kutlanan bayram…
Son söz: Dünyada sadece Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği söylenen şehir efsanesi bayramın ta-rihçesi yukarıda. Aslında milletin iradesini kabul etmeyenlerin, yok sayanların, 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan etmeleri ne kadar çelişkili ve tuhaf değil mi?
Ve bunun üzerine toplumun tüm kesimleri nasıl da hamasete dayalı demeçler yayınlıyorlar ve çocuklarımız törenlerde askeri adımlarla nasılda yürütülmeye devam ediliyor değil mi?
Ve en önemlisi, neden toplum 23 Nisan bayramına ilgisiz? Neden statlar bomboş? Ve neden devlet tarafından ilan edilmeyen bayramlar çoşku dolu ve anlamlı?
Merak etmiyor musunuz?
Bir çok tarihi bilgiyi alt alt sıralayıp farklı yorumlamak , dünya görüşü ve siyasi duruşla ilgilidir. Osmanlı devleti cihan harbi sonunda 1918 de işgal kuvvetlerinin hakimiyeytine girmiş. Yani yok hükmüne girmiştir. Yeni Türk devleti . Artık bir sülalenin değil bir milletin adını taşır. Ve tüm diğerler etnik unsurları da kucaklayacağına inanılarak Ne mutlu türküm diyene sloganı ile bir ulus oluşturulmaya çalışılmıştır.Ama o zaman başarılı olamayan düşman birliği O planlarından hiç vaz geçmemiş. Fransızlar kürt alfabesi için ve diğer siyasi konularda da destekler vererek . Bu günlerde ki bölünme Yani serv şartlarına T.C geriletilmiştir. Mustafa Kemal Yeni kurduğu Devletin devamı için eskisini yok sayma noktasına kadar işi getirmek zorundaydı. Şimdilerde de Mustafa Kemali yok sayma çabaları görülmekte. Bu cumhuriyetin sonu olsa gerek ve yeni kurulacak cumhuriyet eskisini karalamaya başladı , bundan öncekinin yaptığı gibi. Seçim sonrası çok şeylere gebe türkiye. BOP fırtına gibi gerçekleşiyor. Türkiye bu projenin hiç de dışında değil. İskambil kağıdı haline getirildi ülkeler. Ya da domino taşı. Bizim aydınımız da değerlerine sahip çıkacağı şu günlerde dağılmak üzere olan cum. den bir iplik çekme çabasında
Nisan 29th, 2011 at 20:32