1989 ve…
Sovyetlerin dağılışından bu yana tam yirmi yıl geçti. Polonya dağılmanın kutlamasını Krakof’ta yapıyor. Kutlamalara bazı devletlerin hükümet ve devlet başkanları da katılıyor. Almanya Şansölyesi Merkel, Ukrayna Başbakanı Tmeşenko da katılanlar arasındadır.
Polonya’da,1989 da muhalefet seçimleri kazandı. Pazar ekonomisine geçildi. Batı demokrasisi benimsendi.
O günden beri, her yıl sosyalizmin çökme kutlamaları gerçekleştirilir.
Demokrat olduğunu söyleyen Polonya, son sosyalist lider Wojciech Jaruzelsky’yi yirmi yıldır hapiste tutar. Jaruzevsk’nin hapse atıldığı 4 Haziran gününü de kutlama günü olarak benimsemişlerdir.
Onlar kutlamaları yapa dursun. Polonya’daki işsizlik tavan yapmış durumdadır. Sosyal sorunlar patlama aşamasındadır.
Polonya, Amerika’nın istediği her yere asker gönderir. Ülkesine Amerikan füze kalkanını yerleştirir. Komşusu olan Rusya’ya her türlü düşmanlığı gösterir. Tıpkı, bizim 1950’li yıllarda, gözü kapalı ABD’ye teslim olduğumuz günlere benziyor. Gerçi şimdi de bir fark yok ya.
Kutlamalarda başka bir husus daha dikkati çekmektedir. Varşova paktının diğer ülkelerinden farlı olarak, komünizmi telin etmeden ziyade, Rusya’yı lanetlemeye dönüşmüştür.
Varşova Paktından çekilip, Amerikanın yanına geçen tüm Doğu Avrupa ülkelerinin durumu Polonya’dan farklı değildir. 20 yıldır Batının kulu kölesi olmalarına karşılık, bir şey elde edememişlerdir. Ellerinde ne kadar üreten kaynak varsa, Batının zenginleri gelip onları satın almıştır. Eski dirlikten de olmuşlar, şimdi de bir kuru ekmeğe muhtaç durumdadırlar.
Eskiden Sovyetlerden aldıkları enerjiyi de alamaz duruma gelince, Amerika’da bir şey vermeyince Polonya iyice fakirleşmiştir. Eğitim çökmüş, televizyonlar gerçekleri söylemek yerine diziler yayınlamış, Mc. Donald büfeleri her tarafı sarmıştır.
20 yıl sonra Doğu Bloğu ülkelerin hiçbirisi bir baltaya sap olamamıştır.
Gerçek budur.