Bilimde Ne Durumdayız?
Bilimde performansın en güvenilir ölçütü, gelecekte kazanılacak atıflar arasında yüksek sayıda atıf sağlamış yayınların sayısı, sonra, kazanılan atıfların toplam sayısıdır.
Norveç, Finlandiya, Polonya, Avusturya, İsrail ve Tayvan gibi küçük ülkelerin gerisinde yer almaktayız. Atıf ölçütü yakın geçmiş için uygulanamadığından, bilimsel yayın sayılarını incelemek yararlıdır.
Web of Science’den elde edilen 2014 yılı verilerinden Türkiye’den toplam 26 bin 672 yayının kaynaklandığı, uluslar sıralamasındaki 17’nciliğimizin kılpayı korunduğu öğrenilmektedir. Salt yayın verilerinden çok, dünyadan aldığımız payın incelenmesi, nesnellik gereğidir.
Bilimsel yayınlarda ülkemizin dünyadaki payı 1987’deki binde 1’lik düzeyden, izleyen 13 yıl içerisinde 6 kata yükseldi. Yedi yıldır yüzde 1.3-1.4’lük pay bandında tıkanma yaşandı.
Yüksek atıflı yayın açısından hayli daha geride bulunduğumuz bilinmeli.
Türkiye’nin aradaki mesafeyi açması gerekirken, ne yazık ki, bilimsel makalelerdeki payımız yerinde saymaktadır. Hamle yapan komşumuz İran’ın bu yıl gerisine düşersek şaşmamalıyız.
Kalkınma ve gelişmişlik yüksek katma değerli ürünler üreterek ihraç etmemizden, bu da yenilikçiliğe dayalı sanayiye sahip olmaktan geçer. Gereken teknolojiyi ancak nitelikli uzman, eleman ve de bilimin çeşitli alanlarında hamle yapmamızla elde edebiliriz.
Düşünce özgürlüğünde gerileme, düzeyli araştırmalara uygun ortam hazırlamama, maddi desteği yeterince ve layık olanlara tahsis etmeme anılan tıkanıklığın başlıca sebepleridir.
Üniversite sayısının sürekli artması, bilimde ilerleme kaydetmeyi sağlamaz. Dışarıdan sporcu veya doktor ithali benzeri, dış kaynaklı teknoloji ithali ancak günü kurtarmaya yeter.