Dünya Dengesi ve Kanalizasyon Kapitalizmi!
Kapitalizm gelir hep bir yerde tıkanır. Eski model kapitalizm, yeni model kapitalizme geçmek mecburiyetindedir.
Bir önceki modelin tıkanması demek; gelir dağılımının iyice bozulması,
ücretlerin düşmesi, sosyal hakların tırpanlanması gibi durumlarda, çalışanlardan yeni fedakârlıklar istenmesidir.
Bir önceki modelde, kazançlar özelleştirilmiş, zararların çalışanlara (halka) bölüştürülmesine sıra gelmiştir.
Çalışanlar dediğimizde tüm halkı anlamalıyız. Çoğu zaman bu eşdeğerlik gözden kaçar. Çalışanlar huzursuz ise halk huzursuzdur. Halk ile çalışanlar ayrı ayrı sınıflar değildir.
Kapitalizmin tıkanması demek; çokuluslu şirketlerin büyüyememesi demektir. Büyüyemeyen şirketler, çalışanlardan ilave fedakârlıklar ister.
Ulus devlet yöneticileri böyle durumlarda bir yere kadar çok uluslu şirketlerin isteklerine cevap verir. Bir noktadan sonra, gerek oy kaygısı, gerek iktidarda kalma kaygısı, çokuluslu şirketlerin tüm taleplerinin karşılanamama durumunu yaratır.
Ulus devlet yöneticisi halkın yanında yer alsa, çokuluslu şirketin karşısında olması gerekir. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
Ulus devlet, bir düzeyden sonra, fedakârlığın çokuluslu şirketler ve onların yerli ortaklarından gelmesini ister. Böyle durumlarda, ulus devlet yöneticileriyle, çok uluslu şirketler karşı karşıya gelir.
Çokuluslu şirketler, ulus devletten istediğini alamayınca, çokuluslu şirketlerin Çatı Örgütü Amerika devreye girer. Amerikan savaş makinası (medya) devreye girer.
Ulus devlet ile Amerika savaşı, önce, medyada devam eder. Daha sonra, Yugoslavya, Suriye, Irak örneklerinde olduğu gibi, şehir devletler kurma, silahlı planı işler.
Gerek Amerikan siyaset felsefecileri, gerekse Avrupalı düşünürler, mevcut sistemin tıkandığını, eskiden yaptıklarımızı yapmaya devam edersek, gidilecek yolun kalmadığını ifade ediyorlar.
Hatta daha ileri giderek mevcut işleyen kapitalizmin bir kanalizasyon kapitalizmi olduğunu söylüyorlar.
Kanalizasyon yaklaşımı; kullanılan kapitalizm modelinde, ahlaki kaygıların hepten bir tarafa bırakıldığını ifade etme amaçlıdır.
Faşizm şu veya bu şekilde kapitalizm ile birlikte vardır. Kapitalizm tıkandığında, yolu açmak için, zor ihtiyacı yükselir. Ve faşizm derinleşir.
Çokuluslu şirketlerin çatı örgütü Amerika, böyle bir dönemece girmiştir.
Çokuluslu şirketler 2008’den beri büyüyemiyor. Ya birikim modelini değiştirecek ve tüm zararları dünya halklarına bölüştürecek- ki buradan savaş ihtiyacı çıkıyor. Ya da kabuğuna çekilip, zararları çokuluslu şirketlere pay edecektir.
Amerikan şirketleri önlerindeki en büyük engel olarak, Rusya ulus devletini görüyorlar. Amerika’nın Rusya devletine uyguladığı baskı siyasetinin başka açıklaması olamaz.
Askeri diplomasi ve kamu diplomasisi denilen tüm zorlamaları, Rusya üzerinde uyguluyor. Doğu Akdeniz’de uçak gemileri, Baltık denizine yapılan yığınak…
Eğer Rusya ve Çin engelini aşarsa, ulus devletleri birer ikişer hal edeceğini hesaplıyor.
Küresel kapitalizmin (kapitalist emperyalizmin) geldiği yer savaştır. Eğer baskılarla yolunu açabilirse, bir süreliğine rahatlayacaktır.
Karşı tarafın kararlı direnci devam ederse, savaşı kendi toprakları dâhil, tüm dünyaya yayacaktır.
Suriye, Ukrayna ve Büyük Kürdistan kurma çabalarının arkasındaki asıl sebep; kanalizasyon kapitalizmidir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr