11 Emekçi Yanarak Ölmüş.. Vicdanlara ne Olmuş?
23 Kasım 2011, “Kimsenin haberi olmadı. Gencecik bir çocuk öldü” ve 28 Kasım 2011’de “Esenyurt’ta vicdanlarınıza ne oldu?” başlıklı iki yazı yazmışız. Innovia 4 Projesi’nde yüksek kattan düşerek ölen 19 yaşında Ejder Yıldırım Senkar’la ilgili yazmışız.
Demişiz ki;
İnşaatta çalışanlarınız sigortalı mı?
İş güvenliğini alıyor musunuz?
Hava karardıktan sonra çalışırken yaşamını kaybeden 19 yaşındaki
Ejder Yıldırım Senkar’ın sigortası var mıydı?
Esenyurt Belediyesi yetkililerine de sormuştuk:
Ortağı olduğunuz projede çalışanların sigortalı olup olmadığını denetliyor musunuz? Çalışanların iş güvenliğinin alınıp alınmadığını biliyor musunuz?
Ölümlerden haberiniz var mı?
Esenyurt’taki inşaat projelerinde bu kaçıncı ölüm?
Gencecik bir çocuğun ölümünden kim sorumlu?
*****
Kürt siyasi hareketinin temsilcilerine de sormuştuk:
…. gencecik Kürt çocuklarının ilkel koşullarda, gece yarılarına kadar çalıştırılması, sigortasız, iş güvenliği ve iş güvencesi olmadan çalıştırılması karşısında sessiz kal..
Sessiz kalmak hafif olur, duyarsız kal… Görme…
Bu Kürt çocuklarının hiç önemi yok mu?
Çalışma koşullarını merak etmi-yorlar mı?
*****
Dibe vurmuş Türk sendikacılığının temsilcilerine de sormuştuk:
İnşaat emekçilerinin durumu sizleri ilgilendirmiyor mu?
Kıraç Karakolu dosya ile ilgili işlemleri yapmış.
Şimdi soralım: Sonuç?
*****
Yazımın son paragrafını şöyle bitirmiştim.
“Fırat kenarında bir koyun kaybolsa, kıyamet günü senden onun mutlaka sorulacağını bil" sözünün anlamını bilenler bile duyarsız olmuşlarsa, ne söylenir?
Kelimeler kifayetsiz kalmaz mı? Söz susmaz mı? Ben de susuyor ve Mehmet Akif’in dizeleri ile bir kez daha sesleneyim:
"Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer'den onu."
*****
«Kör olasın demiyorum. Kör olma da gör beni.” Hasan Hüseyin Korkmazgil, “Acıyı bal eyledik” de böyle seslenir.
Sonra devam eder. “Ekmeği bol eyledik acıyı bal. Eyledik sıratı yol eyledik. Geldik bugüne ekilir ekin geliriz. Ezilir un geliriz bir gider. Bin geliriz….” der.
*****
40 bin kişinin yaşayacağı yaşam alanlarını oluştururken, sigortasız ve iş güvenliği olmadan çalıştırılan yüzlerce inşaat işçisi…
Modern yaşam alanları yarat, o yaşam alanlarını yaratanların yaşam koşullarını merak etme…
Türkiye’nin her yerinde inşaat sektöründe, sigortasız, iş güvenliği, iş güvencesi olmadan çalışan onbinler…
Kimsenin umurunda değil.
*****
Ya Türk sendikacılığına ne demeli?
İnşaat emekçilerinin durumu onları ilgilendirmiyor mu?
Nerede gencecik çocuklar ölürken, bu ülkenin duyarlı yurttaşları…
Büyük siyasi kavgalardan dolayı, asıl hayatı kaçırıyoruz galiba… Yazık…
*****
Dışarıda onbinlerce işsiz genç… İş için kapı kapı dolaşıyorlar.
Bunlardan birkaçı ölse ne olur ki?
Kimin umurunda olur? Kim umursar…
Trilyonların döndüğü bir piyasada 19 yaşında genç bir çocuk inşaatın bilmem kaçıncı katında düşüp ölmüş. Kime ne?
*****
Dün 19 yaşında genç bir çocuğun ölümünde duyarsız kalanlar, dün akşam 11 insanımızın yanarak ölmesi üzerine bölgemize akın ettiler.
Bir olunca önemi yok.
Ancak çok olunca duyarlılığımız artıyor.
*****
11 insan yangın başlayınca, tavandan brandanın parçaları düşmeye başlayınca, ranzaların altına gizlenmişler.
Çadır kenarlarına sıcağın içeride kalması için yerleştirilen alüminyum folyeler yangının içeriye doğru büyümesine neden olmuş.
İçeride büyüyen ateş topunun getirdiği ölüm, ranzaların altında yakalamış gurbet elde çalışan insanlarımızı.
******
İnanım, yine ilgilenmeyecekler, yine görmeyecekler bundan önce görmedikleri gibi.
Sosyal güvenceleri, iş güvenceleri, iş güvenliği olmadan çalışmaya devam edecekler.
Sadece inşaat işçileri değil… Tershanelerde, atölyelerde… Hayatın değişik alanlarında…
Ve tek tek öldüklerinde kimse ilgilenmeyecek, haber bile olmayacaklar.
Haber olmaları için toplu ölmeleri gerekecek.
İlgili ve yetkili olanlar sadece üzülmüş gibi yapacaklar, kame-raların önünde…
Dostlar alışverişte görsün misali…
*****
Dün bakanlar yangın yerine geldiklerinde, keşke bölgemizdeki diğer inşaatlardaki işçilerin kaldıkları yerleri denetleselerdi, ziyaret etselerdi.
Görselerdi, trajediyi.. Belki vicdanları kanardı…
Son söz: Medyada gördünüz mü yapılan haberlerde, inşaat firmasının ismi bile yoktu… Reklamlarını düşünüyorlar, firmanın zarara uğramamasını düşünüyorlar.. Hey Allahım… 11 insan kim ola ki… Önemli olan sermayenin itibarı…
NOT: Bu yazı 13 Mart 2012'de Gerçek Gazetesi'nde yayınlanmıştır.