content

01 Ağu

“Yoldaş General”

“Yoldaş General”, harika bir roman adı olur.
Ancak iki koşulla: Ya romanın kahramanı eski sosyalist ülke ordularından birinde general olacak, ya da uzak bir ihtimal olsa da, “Yoldaş General”, kapitalist dünyaya ait bir general olabilir, ama o zaman, o yoldaş general de bir ajandır!

Cuma günkü Taraf gazetesinin manşeti “Yoldaş General”di.
Bir ajanlık olayına ya da eski sosyalist döneme ait bir haber okuyacağınızı sanıyorsanız, aldanıyorsunuz. Basbayağı Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinde Hava Kuvvetleri Eğitim Komutanı Korgeneral Ziya Güler için atılmış bir manşet.

Korgeneral Güler, Balyoz davasından tutuklanmış. MİT ise, hakkında iki adet rapor tutmuş. Taraf gazetesinden Mehmet Baransu da bu iki rapora ulaşmış. Gazeteciler böyledir; hep raporlara ulaşırlar. Hiçbirisi de bu tür raporların kendilerine sızdırıldığından, pardon ulaştırıldığından söz etmez.

Korgeneral Güler, 1972 yılında Hava Harp Okulu 3. sınıf öğrencisiyken THKP-C davasından yargılanmış. Haberde ceza alıp almadığı belli değil ama büyük olasılıkla ceza almamış ki, okulda kalmış ve generalliğe dek yükselmiş. THKP-C’nin (Mahir Çayan grubu) özellikle askeriyenin havacılar kesiminde bir örgütlenmesi olduğu doğrudur. Mahir Çayan’ın kayınbiraderi Orhan Savaşçı, o dönem hava yüzbaşısıdır. Bu kesim, 12 Mart darbesi ile birlikte ordudan atıldılar ve değişen oranlarda hapis cezası aldılar.

Haberde konu edilen MİT’in ikinci raporu ise, Ziya Güler’in 1989 yılında TBKP üyesi olduğu ve TBKP Politbürosu’na bir siyasal rapor yazdığı şeklinde.
İşte dananın kuyruğu da burada kopuyor!
Ve Birgün gazetesi, manşetten Taraf’a çakıyor: “BaranSU Kaçırdı”!
Taraf gazetesi ve birtakım yerlerden servis edilen her türlü bilgiyi süzgeçten geçirmeden haber yapan Mehmet Baransu, Korgeneral Ziya Güler’i solcu ve komünist partili yapıyor!
Halbu ki, o Ziya Güler, General Ziya Güler değilmiş ve üstelik Ziya Güler ismi, parti üyesi Feridun Gürgöz’ün takma adıymış. (Aziz Çelik’in gerçeği ortaya çıkaran haberi)

Sağır sultan bile bilir ki, gizli örgüt üyeleri daima takma ad kullanırlar!
Ancak gelin görün ki bu denli açık ve yalın gerçeği bilmemek, bir cehalete işarettir!

Çokbilmişlik taslayan Mehmet Baransu’yu MİT’çi ‘yoldaşları’ (Birgün’ün deyimi) ters köşeye yatırmış durumda.
Ters köşeye yatması, Baransu’nun haberi doğrulatma imkânı varken (en azından aynı gazetede yazan eski TKP sekreteri Nabi Yağcı’ya veya THKP-C davasından yargılanmış Murat Belge’ye sorabilirdi) kendine ve kaynaklarına çok güvendiğinden olsa gerek, sormamış. Ancak bu güvenin bir cehaletten kaynaklandığını da vurgulamalıyım. Çünkü Baransu, solun geçmişine, türlerine, ordunun hangi solla ne ölçüde ilişkileri olduğuna ve özellikle ordunun içerisinde devrimci soldan hiçbir kişinin barınmasına imkân verilmediğine dair en temel bilgilerden yoksun.

Silahlı Kuvvetlerde subay kadrosu ve hele general rütbesine yükselmiş bir devrimci, Marksist vb. bir solcunun olduğunu sananlara başka bir yerle gülünür!

Baransu ve gibilerin kulağına tüm Türkiye solunun, orduya darbe yapma zemini hazırlamak için kullanıldığı ve dolayısıyla tüm Türkiye solunun darbeci olduğu üfürülmüş.

Bu kulağa üfürülmüşlerden biri de, yine Taraf’ta bir süre arzı endam eden ve şimdi de bir televizyon kanalında lumpen kişiliğine göre bir magazin programı yapan Rasim Ozan Kütahyalı’dır.

Bu yeni yetme şımarık ve bilgiç tayfa, yüzeysel okumalarla solun tahlilini yapıyorlar ya; ne günlere kaldık!
Bunlar her solcuyu Doğu Perinçek sanıyorlar. (Bu cümle, Ali Tarakçı’ya ait)
Darbecilik üzerinden solu yargılamaya çalışıyorlar.
Aslında sola kara çalıyorlar!
Hangi sol diye sormuyorlar.
Evet, darbecilerle işbirliği yapan bir kesim sol vardır!
Evet, ulusalcı (daha doğrusu milliyetçi) , Kemalist kuyrukçusu bir kesim sol vardır!
Ancak bütün sol, bunlardan ibaret değildir!
Toptancı bir bakışla solu suçluyorlar.
O mundar ırmaklardan, zindanlardan, işkence tezgâhlarından geçen solun hangi tarihi yükle karşı karşıya kaldığını biraz olsun anlamak çabasına girmeyenlerin körlüğüdür o manşetler!
Solun tarihini darbeciliğe montajlayarak Ergenekon’a bulaştırma çabasının bir sonucudur o manşetler!
Darbecilerle iş tutanlar, zaten devrimci sol değildir.
Elbette ben 20. yüzyılın bir sol savunucusu değilim ve bu kavramların, artık 21. yüzyılı açıklamaya yetmediğini biliyorum.
Ancak sola iftiraya da karşı dururum; vicdanım, geçmişim ve ahlakım bunu gerekli kılıyor!
O manşetler şımarık sağın, siyasal İslamcıların utanç verici manşetleridir!
Taraf gazetesi böylesi durumlara düşüyor. Bu da bir rastlantı olmasa gerek!

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank