“Omuzumda Hemençe” Yahut Hatıralar…
“OMUZUMDA HEMENÇE” YAHUT HATIRALARIN DURU SULARINDA…Trabzon’un kıymetli simalarından biri olan ve yakın geçmişte ebediyete uğurladığımız Ali Kemal Saran’ın hatıralarını ihtiva eden eserinin adıdır “Omzumda Hemençe”… Kitabın alt başlığı ise “Cumhuriyet Devrinde Bir Medrese Talebesinin Hatıraları” şeklinde…
Sağlığında tanımak şerefine eriştiğim merhum Ali Kemal Saran, cesur, atılgan ve girişimci bir insandı. Hak bildiği yolda son nefesine kadar yürüdü ve son nefesini inşallah iman üzere verdi. Merhum Saran’ın “Omzumda Hemençe” adlı hatıratı Kurtuba Yayınları arasında çıkarak okuyucuya ulaştı. Kitabın adındaki “Hemençe” Trabzon ve çevresinde çanta anlamında kullanılan bir kelimedir. Renkli yün ipliklerinden dokunan ve alt tarafında püsküller bulunan bu çantayı bölgede daha çok, yaşlı kişiler kullanır. Günümüzde pek de kullanılmıyor hemençe dediğimiz çanta… Merhum Saran’ın hatıra kitabına bu ismi vermesi başlı başına bir hatıra özelliği yansıtıyor. Bu ifade bile bizi geçmişe götürmeye yetiyor.
Hatıra kitapları sadece o eseri yazan kişinin hayatını ortaya koymaz, onunla birlikte arkadaş ve kültür çevresini de önümüze serer. Merhum Ali Kemal Saran da böyle yapmış eserinde. Yani O, kendisini anlatmakla kalmamış, onunla bu yolda yürüyenlerin ve yaşadığı coğrafyanın da mühim noktalarına ışık tutmuştur. Bu eser bölgeyle ilgili çalışma yapanlara bu yönüyle de ışık tutacaktır. Saran’ın söz konusu kitabı şu bölümlerden oluşmaktadır:
“Dünyaya Gelişim, Ailem ve Akrabalarım, Annem ve Babamla Çocukluğum, Çocukluğumda Köyümüzde Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Yapı, Köyümüzde Anlatılan Efsane ve Hikâyeler, Köyümüzde Adet ve Gelenekler, İnanışlar ve Deyimler, Köyümüz ve Çevresinin Meczupları, Köyümüz ve Çevresinde Dini ve İlmi Hayat ve Belli Başlı Din Âlimleri, Sıbyan Mektebi ve Hafızlık Öncesi Eğitim, Hafızlığım ve İlkokul Tahsilim, Ramazanlıklarım ve Maceralı Kısa Seyahatlerim, Arapça Eğitimim ve Arapça Hocalarım, Evliliğim ve Askerliğim, Resmi Görevlerim, Emekliliğim ve Serbest Hizmetlerim, Son Söz”
Merhum Ali Kemal Saran’ın 76 yaşında vefat ettiğini düşünürsek O’nun çok hassas dönemleri görüp yaşadığını söyleyebiliriz. İşte bu eserde o dönemlere ışık tutulmaktadır. Söz konusu eserde yer alan bu hatıralardan birini aşağıya alarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Halk Partisi’nin son dönemleri olduğundan, her ne kadar Kur’an okutma yasağı biraz gevşese de ortamda yine jandarma korkusu hâkimdi. Bunun için hocamız caminin önüne daima içimizden bir nöbetçi diker ve Çaykara yolundan jandarmaların gelmekte olduğu haberi geldiğinde, hemen Kur’anlarımızı caminin tavan arasındaki boşluğa gizler ve cami etrafında oynamaya koyulurduk. Her ciddi olaydan bile, bir oyun çıkarmakta mahir olan talebeler, bu nöbet görevini hiç savsaklamazlar, şakaya alıp, sahte alarm vermezlerdi.
Hatta o sıralarda, Holayisa(Baltacılı) köyünde, Bayramlı Mahallesi’nin, Hınıs Hoca lakaplı geçici Sıbyan hocası, aynı zamanda boş zamanlarında kaval çalan bir kişiymiş. Jandarmaların geldiğini nöbetçi öğrenciler haber verince, korkudan Kur’anları gizli özel bölmelere gizleyerek, dışarıya çıkmaya fırsat bulamadan taktik olarak hemen kaval çalmaya başlamış. Bunu gören talebeler de cami içinde kaval sesine ayak uydurarak hoplayıp zıplamaya, horon oynamaya başlamışlar. Hışımla içeriye girerek, bunu gören jandarmalar da: ‘Bu ne hal; camide hiç kaval çalınır mı?’ diyerek hocayı dipçikle iyi bir dövmüşler. Hoca dayaktan sora kendine gelince: ‘Bu ne iştir, Kuran okutursun suç; kaval çalarsın suç’ demiş ve bu da halk arasında acı bir ironi olarak anlatılırmış…”( Kaynak: Omzumda Hemençe)
Hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrılan Ali Kemal Saran, 447 sayfalık bu hacimli hatıratını şöyle tanıtıyor: “Kitap 70 yıllık bir ömrü kapsıyor. Bu uzun zaman dilimi içinde, çocukluğumun sisler içinde kalan Sıbyan mektebinden ve medrese talebeliğinden başlayarak, Anadolu’nun birçok yerinde yürüttüğüm müftülük görevlerine ve uzun süren emeklilik dönemimde yaşadığım cemiyetçilik tecrübelerine kadar, acı tatlı pek çok yaşanmış olay var.”
Saran’a Allah’tan rahmet dilerken, bu mühim hatıratı okumanızı tavsiye ediyorum.