“Gizli Dünya Devleti” İşaret ve Simgeler
“Yaygara koparılan, bazı yönetmeliklerle yasaklanan tesettür, üç Semavi dinde de, hatta diğer dinlerin ve milletlerin dahi hemen hepsinde tarih boyunca var olmuş ve ilke olarak halen var olan amma günümüzde hem yasaklı olduğu için hem de laiklik fitnesi sebebi ile asimile olmuş olan bu toplumlarda zaman zaman kısmen uygulanabilmekte olan bir fıtri ve İslami yasadır, namustandır.” diyenler bir gerçeği dile getirirler. Namus,Grekçede’nomos’ olarak geçer; yasa, şeriat anlamına gelir.
Firavun, aslında kuvvetlerin bileşkesidir. Onu o yapan yanındaki mele, yani haman, Karun ve askerleridir. Yahudi-Sabetayist-Mason ve laik firavun sistemin üç ayağında, bu kuvvetleri ve işaretleri görmek mümkündür.
Yıllardan beri yanlış anlaşılan, anlatılan ve demagoji haline getirilen laiklik ve demokrasi tartışmalarında, atışmalarında, tarihi gerçeklerde sabit olan simgeler, aynen Türkiye’de de kullanılmaktadır. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’ne kadar girmiştir. Çeşitli mason işaretlerinin yer aldığı Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan milletvekillerinin girip/çıktıkları bu işaretleri bilmedikleri, daha dün öğrendikleri acı gerçeğinde, bizleri kimlerin yönettiği, asırlardan beri nasıl uyutulduğumuzun bâriz örneğidir.
Canla, kanla ve irfanla kazanılan İstiklal Harbinin meyvesi Türkiye Cumhuriyetinde bulunan yetmiş beş milyon insana; masonluk, Yahudilik, Sabetayist, Megali-İdea, çeşitli izimler neden öğretilmez, dost-düşman kavramı neden verilmez, asırlardan ber7i devam eden ‘Haçlı Seferleri’nin Kıyamete kadar devam edeceği neden Millî Eğitim Sistemlerinde yer almaz? “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” uydurmasının, millî bütünlüğü bozucu durum ve tehlikelerde geçerli olmayacağı, ‘kısas’ın hak olduğu, merhamet edilmeyene merhamet edilmeyeceği, şeriatın kestiği parmağın acınamayacağı gerçekleri, nesillere ve aziz insanımıza anlatılmaz?
Osmanlının son kalesi, dünyanın kurtuluşunda yegâne lider ve Ahır zamanda İslam’a sahip çıkacak tek millet olarak gösterilen, müjdelenen Anadolu ruhunun hakim olduğu Kur’an esaslarından, Peygamber sünnetlerinden, takva hayattan, ibadet zorunluluğundan, haramdan/helalden, sevaptan/günahtan, Cennetten/Cehennemden, dinden/imandan neden bahsedilmez, yaşayanlara kötü gözle bakılır, kırk yamalı bohça olan kanunlarımız imanı, inancı, takvayı suç sayar? Neden?.. Adalet mekanizması çalışmaz, hapishaneler dolar/boşalır, adli sarayları yetmez, suçlar azalmaz, ahlaki bunalımlar sayısız ocakları yıkar, insanımız huzurlu değildir? Bütün bu nedenlerde, olup/bitenlerde, o simgeleri aramak gerekir. Bizi bizden ayıran simgelerden… “Gizli Dünya Devleti” çalışmalarında esas olan simgelerden…
Şeriatçı simgeler diye sakala, sarığa, cüppeye savaş açan devirimciler; modern dünyada var olan bazı cüppe(?) , benzer dini(?) kıyafet ve takılardan, S simgelerden, ritüellerden, ibadetlerden habersiz olmaları cehalet olarak nitelendirilir. Fötr şapka, kepler, şapkalar, flörler, boyun zünnarları kimin eserleri ve hangi simgeler?Bunların hepsi de Judaist ve Tapınakçı ve yani Satanist-Siyonist simgeler ve kıyafetlerdir."Burada Allah yoktur Peygamber de izne ayrılmıştır" diyen Allahsız düzenlerin hakim olmasını isteyenler yine bu simge sahipleridir.
‘Muharref Tevrat-10 Emir Mevzuu”nu her vatan evladı, Müslüman, özellikle dava adamı aydınlar, başkanlar, idarieciler, başlar, milletin vekilleri okumalı, düşünmeli ve çevrelerine yaymalıdır. Bakınız, ibretle okuyunuz:
''İnsanlar bana akasya ağacından Aaron Aberit ( Ahit Sandığı ) yapacaklar.
Bir metre uzunluğunda, bir metre genişliğinde ve bir metre yüksekliğinde olacak.
İçi ve dışı altınla kaplanacak ; altın halkaları bulunacak ve Aaron Aberit'in
taşınabilmesi için bu halkalardan akasya ağacından yapılmış altın kaplama
çubuklar geçecek. Aaron Aberit'in içine sana verdiğim emirleri koyacaksınız.
Daha sonra bana bir metre uzunluğunda ve bir metre genişliğinde saf altından
bir taç yapacaksınız. Her iki ucunda çocuk yüzlü bir melek figürü ( kerubim )
olacak ve bu melekler tacı korumak için kanatlarını yukarı doğru uzatacaklar.
Yüzleri birbirine dönük olacak ancak melekler yere bakacaklar. Taç da Aaron
Aberit'in üzerine konacak.
Ayrıca bana akasya ağacından bir masa yapacaksınız. Altınla kaplanacak,
etrafına her iki köşesinde altın halkalar bulunan altın bir şerit koyacaksınız.
Daha sonra altın bir şamdan ( menora ) yapacaksınız. Her iki yanında da üç
kolu olacak. Böylece yedi tane mumluğu olmuş olacak.
İnsanlara keten ipli; mavi, mor ve kırmızı kumaştan bir çadır ( mişkan ) yaptıracak;
Aaron Aberit'i ve tacı bunun içine koyup mavi,mor ve kırmızı bir perde ile örteceksin.
Her şabat oraya Kohenler'in yemesi için on iki somun ekmek konacak.
İsraeloğulları bir mezbah yapıp çadırın önüne koyacak.
Aaron ve oğulları benim Kohenlerim olacak. Şanı ve güzelliği için Aaron'a bir
göğüs levhası (urim ve tumim), şal,cüppe, işlemeli palto, sarık ve kemer yapacaksınız. Şal, altından ve mavi, mor ve kırmızı ketenden olacak. Göğüs levhasında altından zincirler olacak. Sarığın üstünde ise ''Allah'a kutsallık'' yazısının oyulduğu başka bir altın levha olacak ve Aaron bunu alnının üstüne koyacak. Aaron, bu levhayı her zaman giyecek, kendisi ve oğulları Kohen olacaktır.”
Yargıtay başsavcısı, Danıştay Başkanı, mezuniyet kepleri, şapkalar, general kıyafetleri, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve mason biraderlerin giydikleri resmi kıyafetleri, cüppeleri lütfen bir araştırın ve görün. Karşınıza bu işaret ve simgeler çıkacaktır.
Dünya nereye gidiyor?... İnsanlık ne âlemde?... İslam dünyası ve Müslümanlar neyin peşinde?.. Biz nasılız?.. Bu soruların cevaplarını hiç düşündünüz mü?
Müslümanlar ve Mümin'ler Kuran'ı okumadıkları ve yaşamadıkları için fitneye ve tuzaklara kolay düşüyorlar.
Masonların aslında hiç bir güçleri yok vehim ve korkutmadan başka
Kısas ve adalet hukuku müslümanlarca benimsenmiyorsa bedel,ini işte böyle masonlara uşaklık ederek ödüyorlar
Müslüman olduklarını iddia edenlerin kutsal kitablarından haberleri yok esas sorun burada
Haziran 30th, 2010 at 17:14Sayın ÖZALTIN çok haklı bu görüşlerinde. Bazı değerlerimiz, bizi biz yapan unsurlar daha iyi kavranmalı, daha net bir biçimde araştırılıp özümsenmelidir. Dinimize olan borcumuzdur bu. Ve Sayın İlhan hocama derin saygı ve sevgilerimi gönderiyorum buradan.
Haziran 30th, 2010 at 19:45efendi, adli kitabi okumanizi tavsiye ederim,cok sey ögreneceksiniz
Kasım 11th, 2010 at 02:18