“GANDİ KEMAL” Göz Kırpıyor!
Yüce Yaratanın hikmetinden sual sorulmaz. Ne zaman neyin olacağını bilmek, kestirmek zor…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu birkaç gün önce “eğer gerekli şartlar oluşursa batının Libya’ya müdahale etmesinde bir sakınca yoktur” mealinde sözler sarf etti.
Hâlbuki AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan batının Libya’ya müdahalesine kesinlikle karşı. Hatta “batı petrol uğruna Libya’ya gösterdiği hassasiyeti Mısır’a ve Tunus’a göstermedi” diye de serzenişte bulundu.
Görünen o ki AKP’nin politikası Orta Doğu’da ve Akdeniz havzasında AB ve ABD’den bağımsız veya AB ve ABD ile eşit şarlarda hareket etmek üzerine kurulu. Nitekim AKP’nin son günlerdeki politikalarında bunu hissediyoruz. Mesela, Başbakanın son Almanya gezisindeki çıkışları bunu gayet açık göstermektedir. AKP böyle davranmakla da haksız sayılmaz. Eğer bölgede liderlik gibi bir düşüncen varsa-ki nitekim var- Türkiye böyle davranmak zorunda.
Kılıçdaroğlu’na gelince;
Baykal döneminde ulusalcı ve bağımsız Türkiye düşüncesi ile hareket eden, AKP’yi işbirlikçi ve ABD’nin Ortadoğu politikalarının taşeronluğunu yaptığını iddia eden CHP bugün Kılıçdaroğlu yönetiminde batıya göz kırpıyor.
Anlaşılan o ki; Sekiz yıllık iktidarlığın sonunda eski devletçi zihniyeti büyük ölçüde tasfiye eden AKP artık batıya olan ihtiyacının eskisi kadar olmadığını bilerek daha dik hareket etmeyi yeğlemektedir. Fakat güçlü, pek söz dinlemeyen, kendi politikalarını bağımsız üreten, başına buyruk Türkiye ne AB ne de ABD’nin işine gelmemektedir. Nitekim batı (aynı düşüncede olan içimizdeki bir kısım çevrelerden farklı nedenlerle) Türkiye’nin Ortadoğu’ya model olamayacağını, yani bir anlamda Akdeniz ve Ortadoğu’nun Türkiye’ye bırakılmayacağını ifade etmekteler.
Yukarıdaki açıklamalarımdan hareketle; Kılıçdaroğlu batının bu düşüncelerini bildiği için seçimlerden sonra iktidar olacak bir CHP’nin batı ile daha uyumlu, mülayim ve daha söz dinleyen bir parti olacağının işaretini vermektedir/taahhüt etmektedir. Böylelikle seçimlerde batının AKP’ye değil CHP’ye destek vereceğini ummakta. Ve hatta belki de AKP’nin ülke içindeki birtakım “başına buyruk” hareketlerine tepki verip sıkıştırabileceğini düşünüyor olabilir. Nitekim Ergenekon davası ile ilgili olarak medya mensuplarına yönelik tutuklamalara AB ve ABD’nin tepkisi her zamankinden fazla olduğu görülmekte.
Hâlbuki Türkiye artık eski Türkiye değildir. Süratle büyüyen, gelişen ve dünyanın geldiği nokta itibarıyla kendi sınırları dışında akrabaları ve tarihi bağlarla bağlı halkların olduğunu keşfeden bir Türkiye var şimdi karşımızda. Doğal olarak bunu değerlendirmek istiyor.
Elbette buralarda faaliyet gösterirken birileri ile ortaklıklar, menfaat birliktelikleri kurulması normaldir. Lakin taşeron olarak değil, eşit şartlarda ve aynı seviyede… Ayrıca, Türkiye üzerinde operasyon yapılan değil, operasyon yapar hale gelmelidir/gelmiştir de.
Herhalde CHP geçmişte olduğu gibi, iktidara gelmenin “el pençe divan durmaktan” geçtiğini zannediyor olsa gerek. Hâlbuki köprünün altından çok sular geçti…
Galiba CHP ve onun genel başkanı “Gandi Kemal” bunun farkında değil henüz…