“Eşeğe Binsinler”
Yerel seçime az bir zaman kaldı. Yaklaşan yerel seçimde seçmenler üç ayrı kişiye oy kullanmak üzere üç kez sandık başına gidecek. Seçmenler üç ayrı alanda ve hepsi de bu yüce millete hizmet etmek için çalışacak başta muhtar ve ihtiyar heyeti olmak üzere, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyelerini seçmek için üç kez oy kullanmak üzere sandık başına gidecek.Mesele sıcacık odadan ve rahat koltuktan kalkarak onca yolu tepip sandık başına giderek kağıt parçalarını sandık içine öylesine atmak değildir ve olmamalıdır. Evet değerli okurlar, mesele sandık başına giderek, sadece oy olarak elimize aldığımız kağıt parçalarını sandık içine atmak değildir.Önemli olan kağıt parçası gibi görülen ama son derece büyük öneme haiz olan o değerli oyları,yüce milletin hizmetkarlığını hak edenleri seçebilmek için kullanmaktır.Ancak bugüne kadar ne seçenler, namus dedikleri oylarının kıymetini bilerek oy kullandılar, ne de seçilenler halkın ve devletin hizmetinde bulunmadılar. Şayet bulunmuş olsalardı, bugün bu yazının yerine kötünün iyisini değil,iyinin de iyisini seçmenin yollarını arayan yazılar yazar olurduk.
Ama inşallah bu yüce millet artık üzerindeki ölü toprağını atmıştır ve oyuna sahip çıkmayı öğrenmiştir. İnşallah kuru ekmeğe ya da kuru vaatlerle verilen yardımlara karşılık oy vermeyi vazgeçmiştir.
Bütün bu söylediklerimizi 29 Mart 2008 tarihinde yapılacak yerel seçimde hep birlikte göreceğiz. Eğer bu yüce millet, siyasilerin kendilerine bugüne kadar, esnafın, işçinin ve memurun zar zor verdiği vergilerden oluşan devlet bütçesinden gelen yardımları babalarının malı gibi ne amaç uğruna verdiğini hala anlayamamışta yine verilen kömürdü paraydı ve giyimdi gibi yardımlara nispeten oylarını verirlerse “Eşeğe binsinler”.
Çünkü devlette devamlılık esastır. Bu ve benzeri yardımlar gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılacaksa, iktidara gelip te o yardımı yapmayacak siyasi bir yiğidi ben dâhil benim gibi düşüne hiç birimiz göremiyoruz. Bütün mesele halkın bu güne kadar göremeyip ziyan ettiği oylarını bu önemli hususu bilerek bu yerel seçimde kullanmasıdır.
Tabi bütün bunları söylerken seçmenlerinde seçilenlerinde özveride bulunmaları gerekmektedir. Aslına bakılırsa halk ve devlet hizmeti büyük "Özveri'de" bulunmayı gerektirir. Yani dünkü ve bugünkü seçilmişler gibi "Rabbena, hep bana" demeyi değil.
Herkes vatanını ve milletini sever, işin özü de budur ve böyle olması da gerekir. Vatanını memleketini seven her insan yeri ve zamanı geldiğinde vatanı ve memleketi için çeşitli fedakârlıklar yapmaktan, özveride bulunmaktan çekinmez.
Toplumumuz içinde öyle insanlar vardır ki yerini ve zamanını beklemeden her zaman memleketi ve hemşerileri adına fedakârlıkta ve özveride bulunur.
Adeta kendisini ülkesi ve insanının hizmetine vakfetmiş gibidir. İşte bütün mesele bu insanları bulup, gün yüzüne çıkararak halkın ve devletin hizmetkarı yapabilmektir. Bütün çabamız ve gayretimiz bu minval üzere olmalıdır. İşte bu yüzden diyoruz ki bu sefer olsun kendiniz, ülkeniz dolayısıyla yaşadığınız yer olan Ünye için oylarınızı kullanınız.
Ama çoğu insan yani seçmen defalarca oy vererek göreve seçtiği kişileri kendi yaşadığı yerin başta belediye başkanını, onun belediye meclis üyelerini, yöresinin İl Genel Meclisi üyelerini, muhtarlarını ve ihtiyar heyeti üyelerini, görmez bilmez tanımaz hatta ne yaptıklarını sormaz ve öğrenmez.
Ama tanımadığı veya tanıma lüzumu hissetmediği bu insanlara sandık başına öyle ya da böyle bir şekilde gider oflaya puflaya oy verir. Seçmen olarak en büyük yanlışımızda buradadır. İnsan tanımadığına bilmediğine nasıl olurda halkı ve ülkesi adına görev verir. Bizim ülke ve insanlar olarak en büyük derdimiz ve sıkıntımız budur. Kimliği ve kişiliği hakkında zerre kadar bilgisi yok ama hatır gönül diyor çok değerli oyunu gözünü kırpmadan veriyor ve başları da dertlerden ve belalardan bir türlü kurtulmuyor.
Hâlbuki oy kişinin namusudur. Nasıl ki severek yediği yemekten zevk alır, oyunu verirken doğru yere ve insana oy veriyorum demeli ve bundan büyük bir zevk almalı ve mutluluk duymalıdır.
Aksi halde "eski tas eski hamam" devam eder gidersiniz. Rahat ve huzurlu bir yaşam sürmenin ilk ve tek yolu kendine saygıdan geçer. Kendisine saygılı olmayandan karşısındakine saygı göstermesini beklemek bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada aptallık tır.
Ama bu bugüne kadar gerçekleşemedi. Bu yerel seçimde büyük oranda gerçekleşecek. Tecrübe hayat boyu atılan ve yenilen kazıkların bileşkesi olarak biliniyor. Halkımız bugüne kadar kendi attıklarını da bunun yanında kendi yediklerin de bilmelidir.
Görülen ve yaşananlar da insanımızın yavaş yavaşta kendine gelmeye başladığını göstermektedir. Yukarıda söylediğimi tekrar ediyorum ve bugüne kadar yaşadıkları acı hayat tecrübesinden hala ders çıkaramamışlar ise eşeğe binmeye devam etsinler diyor, saygılar sunuyorum.