Hangi Kabine Üyesinin Parası Libya’da Riskte
Sermaye paranın daha büyük paralar çekeceği yere gider. 1990’lı yıllara kadar ayakta olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması, Çin’in de kapitalizme geçit vermesinden sonra toplumsal terminolojiler de değişti.
Emperyalizmin yeni adı ‘’Küresel Dünya ‘’ oldu. ‘’ Küresel Dünya ile beraber hareket etmeli ‘’ televizyon ekranlarında boy göstertilen sosyal ‘’ bilim adamları’’ mızın baş cümlesi oldu. Yoksa.. ‘’ Yoksa ‘’ sı ne? Onu da bu halka açıklayın bari.
Birleşmiş Milletler Cemiyeti’nin Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ikinci Dünya Savaşı’nın sonunda ‘’ Yalta Konferansı’’ında Dünya nüfuz alanlarını paylaştılar.
Birinci, İkinci Dünya Savaşları petrol sahalarının paylaşımı için meydana gelirken ikinci Dünya Savaşı sonrasında Büyük Devler İngiltere, Rusya-Çin-Fransa-Amerika, daha sonra Almanya artık karşı karşıya gelmeyip kimi zaman iki ülkeyi, kimi zaman da aynı ülkedeki farklı etnik kimlikleri, muhalefeti iktidara ya da birbirleri arasında kanlı, kansız savaştırmaktadır.
Satranç oyunu ile piyonlar, atlar, fiiller, kaleler oyuna sürülürken, kimi zaman vezirler bile feda edilirken ‘’ Şah ‘’ lara İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bir şey olmamaktadır. Bu şahlar Güvenlik Konseyi Üyesidirler. Güvenlik Konseyi bu ‘’ şah’’ların enerji, petrol ihtiyaçlarını mazlum insanların kanlarıyla ‘’ Güvenlik ‘’ altına almaktadır.
Libya ile ilgili Güvenlik Konseyi Kararını Çin veya Rusya’nın veto etmemesinin sebebi kendi ‘’ Arka Bahçe’’leri (nüfuz alanları) muhtemel olabileceklerde de diğer şahların aynı tavırları göstereceklerinden emin olmalarıdır. Al gülüm ver gülüm!
Libya’da iş yapan Türk Taşeronluk ve Müteahhitlik firmaları Libya’daki muhalefet ve iktidar iç çatışmasının başlatılmasından hemen sonra insani unsurları hemen tahliye ettiler. İş taahhütlerinden tamamlanıp veya kısmen tamamlanıp da alınmayan bedeller riske girmiş durumda. Ne zaman alınabileceği meçhul! Bu durumda olan müteahhitler artık yalnız değil. Aralarında bir kabine üyesi de var. Müteahhitlerin sızlanmalarını kulak arkası ile değil can kulağı ile dinleyecek biri.
Libya savaşta da olsa yakılan, yıkılan; köprülerin, radar istasyonların, haberleşme merkez ve teknolojilerinin hemen yenilenmesi veya seyyarlarının kurulması için Türk Müteahhitlerine ihtiyacı var!
Kendi Kaddafi’sinin zulmü ile ayrıcalıklı köle,‘’Beşli Çete ‘’ nin operasyonu ile ‘’ modern köle’ olma tercihinden fazla şansı olmayan Libya halkına kolay gelsin deriz.
Libya’da müteahhtilk hizmetlerinden alacağı olan şimdiki iktidarın kabine üyesi Sayın Bakan ülkemizde ‘’ çiğ süt-damızlık üretimine -ayrıcalıklı firma- 2000 ton süt tozu, 2500 ton tereyağı ithalatı kararnamesi yayınlatma yeteneğine sahip Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan sorumlu Sayın Bakan’ın eli böğründe kara kara düşündürten Libya Lideri Kaddafi’nin son hamlesi;
‘’ Kaddafi, Libya’yı savaş nedeniyle terk eden Türk işadamlarına yazı yazarak, “Şantiyelerinizin başına dönün” dedi. Böylece Kaddafi, Türklerin 17.3 milyar dolarlık işleriyle ilgili teminat mektuplarını yakıp alacaklarından kurtulma zeminini hazırladı. Diyor gazete haberleri!
Tahsil edilemeyen alacak tutarı da 1.4 milyar dolar. Türk işadamlarının Libya’da 894 milyon dolarlık makine parkı var. Türk müteahhitlerinin 1.5 milyar dolarlık teminat mektubu risk altında.
Bizce Kaddafi Türk Müteahhitlik Firmalarının alacağı olan parasına göz dikme değil, savaş anında yakılan tesisler,yıkılan iletişim sistemlerinin çabucak kurulmasına ihtiyacı var.
Savaşan bir iktidar müteahhitlerin alacaklarından kurtulmayı değil ayakta kalacak lojistik, levazım, müteahhitlik desteklerine ihtiyacı daha çok düşünür.
Libya’da müteahhit alacaklarını kulağının arkası ile değil can kulağı ile dinleyecek, kendi alacaklarının da peşine canhıraş düşecek bir Devlet Bakan’ımız Sayın Zafer Çağlayan var.
Aziz Üstad; Bu açıklama ve hatırlatmalardan dolayı, size minnettar ve müteşekkiriz. Zira "bir kabine üyesinin" namus-şertef ve haysiyeti gereği "parlamenter ve bakan olduğu sürece" ticarete ara vermesi ve "siyaseti, dolsyısıyla makam ve memuriyeti" irad'a iblâğ etmemesi gerekir. Bu ne insanlık dışılıktır ki!.. Sen hem devlete vekil ve bakan ol ve hem de "içerde ve dışarda" ticaret,atılım, açılım ve yatırım yap. Allahın belâsı bunlar. Hem de ruhunu şeytana satmış "din tüccarı" ve "siyaset simsarı" melânetler... Uyan!.. Ey "kadim Türk milleti, uyan" . teşekkürler ve selamlar, aziz üstad, mns
Nisan 11th, 2011 at 12:51